Son 50 yıl içinde ciddi boyutlara ulaşan kalp ve damar hastalıkları, hızla ilerlemeye devam ediyor. Geçmişte sadece yaşlılarda görülen damar hasarı problemleri
(damar sertliği, tıkanıklığı, deformasyonu özellikle genç nesle kadar ulaşmış durumda. 13-14 yaş erkek çocuklarda bile gözlemlenen dislipideminin
(kanda bozulmuş lipid profili) nedenlerinin en başında, tüketilen yağ çeşitleri ve yağlı besinler yer alırken, vücut yağı olarak nitelendirilen yağ depo miktarı da önemli bir rol oynuyor.
Yağ deyince aklınıza ne gelir? Yağ deyince aklımıza ilk gelen yiyeceklerde bulunan ve gözle gördüğümüz yağlar olur. Bunlar; tereyağı, margarin, zeytinyağı olarak örneklendirilebilir. Unutulan, hatta belki de pek çok kişinin bilmediği bir kategori daha vardır:
İnsan vücudunda bulunan yağlar. Vücutta bulunan yağlar da; depo yağ
(stok yağlar) ve günlük fonksiyonlarda kullanılan yağ asitleri
(kandaki kolesterol, iyi ve kötü kolesterol gibi.) olarak ikiye ayrılır.
İyi yağ mı kötü yağ mı? Yiyeceklerimizde bulunan yağları, sağlığımız için iyi olanlar ve acı çekmemizi isteyenler olarak iki kategoride ele alabiliriz.
Kötü yağlar oda sıcaklığında katılıklarını koruyan, margarin ve tereyağı gibi hayvansal yağlardır. Yapay yağlar, hidrojen işlemiyle oda sıcaklığında katılıklarını korurlar, iyi kolesterol
(HDL) seviyesini düşürür ve maalesef kolesterol seviyesini yükseltirler.
Buna karşılık iyi olan yağlar, oda sıcaklığında sıvı olan ama soğutucuda katı hale dönüşen yağlardır ve HDL kolesterol seviyenizi yükselterek damarlarınızı korumanıza yardımcı olur.
Sağlığınız için, özellikle doymuş yağlardan
(hayvansal yağ-kuyruk yağı, tereyağı gibi) ve yapay yağlardan
(margarinler..) uzak durmanız çok önemlidir. Unutmayın ki aldığınız kiloların ve damar tıkanıklığı sorununun en büyük sorumlusu bu yağlardır. Kandaki kolesterol seviyeleriniz üzerinde yapabileceğiniz en büyük değişiklik, yediğiniz ve hayatınızdan çıkardığınız yağlar ile olacaktır.