Sigara yasağı ile birlikte sigara tiryakilerinin çoğu sigarayı bırakma eğiliminde olduklarını belirtirken, kilo alma endişesi ile sonuca ulaşamadıkları, yapılan araştırmalarda ortaya çıkıyor. 350 aktif sigara içicisi üzerinde yaptığımız anketler doğrultusunda, yüzde 68'i kilo alma endişelerini bahane ederek sigara bırakma planını erteliyor. Sigarayı bırakmış olan 125 kişiye yöneltilen sorulardan ortaya çıkan sonuçlardan biri de, aşırı yeme isteği ve tat alma duyusunun artışı nedeniyle atıştırmalara olan eğilim ve bunun sonucunda ortaya çıkan kilo artışı.
Türkiye'de
her yıl 100 bin kişi, sigaraya bağlı nedenlerle yaşamını kaybediyor. Bu doğrultuda, özellikle daha sağlıklı bir yaşam için sigarayı bırakma kararı aldıysanız, sizlere sağlıklı kilo kontrolü sağlamak ve kilo alımını engellemek adına özel tiyolar sunuyoruz.
Sigarayı bırakınca neden hızlıca kilo alınıyor? Sigaranın bırakılmasıyla beraber metabolizmada dolaylı olarak yavaşlama gözleniyor ve tat alma duyusunun geri gelmesiyle beraber aşırı yemek yeme alışkanlığı ortaya çıkıyor. Fakat bu durumun sigaraya bırakma sürecinde gelişen geçici bir komplikasyon olduğu unutulmamalı, dolayısıyla bu durum sigarayı bırakma yolunda ilerleyenleri asla korkutmamalıdır.
Sigarayı bıraktıktan sonraki ilk 3 gün en zor dönemdir. Özellikle ilk günlerde sigara içme krizinden kurtulmak için aşırı yeme eğilimini önlemek amacıyla fiziksel açlıkla duyguların neden olduğu açlık arasındaki farkı öğrenmeye çalışmak çok önemlidir. Bu durumda özellikle profesyonel destek ihtiyacı hissediyorsanız mutlaka destek almalısınız ve en kısa zamanda spor ve egzersize yönelmelisiniz.
Sigara hücrelerimizi nasıl etkiliyor? Sigara, hücrelerin hasar görmesine ve hücre ölümüne sebep olan serbest radikallerin oluşmasına neden oluyor. Bu maddeler,vücutta doku hasarına, hücre yaşlanmasına ve hücre ölümüne kadar giden süreçleri başlatıp ilerletirler. Bu durum, gerek aktif içici gerekse pasif içicileri tehdit eden bir unsur olarak görülür.
Sağlıklı bir beslenme planı nasıl olmalı? Sigara içmiş kişilerin, vücutlarında bulunan serbest radikallerle savaşmaları için antioksidan yiyecekler almaları önem taşımaktadır. Serbest radikallerin oluşumunu önlemek için vücudun gerek duyduğu, görevi hücre hasarını önlemek olan antioksidanlar arasında bulunan vitamin A, vitamin E, vitamin C ve selenyum bu dönemde alınabilecekler arasında en önemlilerindedir.
Kuru meyve, turunçgiller, lahana, brokoli, ıspanak, yoğurt, balık sık aralıklarla tüketilmesi gereken antioksidan yiyeceklere örnektir. A Vitamini: Süt, peynir, yumurta sarısı, patates, balık, kuru kayısı, havuç, tatlı patates, ıspanak, kabak, marul, tere, roka, brokoli ve portakalda bulunur.
E vitamini: Zeytinyağı, ayçiçek yağı, ayçekirdeği, ceviz, badem, kırmızı et, ıspanak, brokoli, kivi, mango ve muzda bolca bulunur.
C vitamini: Siyah üzüm, yeşil biber, mango, karnabahar, lahana, brokoli, portakal, mandalina, greyfurt, böğürtlen, üzüm suyu, patates, domates, bezelye, pırasa, muz, çilek, şalgam ve yeşil yapraklı sebzeler, büyük bir C vitamini kaynağıdır.
Selenyum: Ceviz, kırmızı et, sakatat, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kepekli unlar, süt ürünleri, sebzeler, meyveler ve yumurtada bulunur. (
Bir dilim buğday ekmeğinde 10 mikrogram selenyum vardır)