ABD, Saddam ve Apo
* Humeyni yönetimindeki İran'a karşı ABD, Saddam'a yardım etti. 8 yıl süren savaşta 1 milyon kişi öldü. * 1988'de Halepçe'de, kimyasal silâhlarla 5 bin Kürt öldürüldüğünde, ABD sesini çıkarmadı. * Saddam, petrol zengini Kuveyt'e göz dikip, bu ülkeyi işgal ettiğinde, 17 Ocak 1991'de, Çöl Tilkisi Harekâtı gerçekleşti. Irak Kuveyt'i terk etti. ABD, Saddam'a dokunmadı. * Afganistan'da Rus işgaline direnen Bin Ladin gibi Saddam'ı da ABD besledi, büyüttü. * 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Saddam'ın ipini çekti. "Irak'ta kitle imha silâhları var" dedi. Bu iddianın doğru olmadığı artık anlaşıldı. Bir yalandan hareketle ABD, kanlı bir savaş başlattı. Irak'ta 650 bin kişi öldü. Ülke, iç savaş bataklığına düştü. Bölünme tehlikesi ile karşı karşıya. Amacı, demokrasiyi kurmak olan Genişletilmiş Orta Doğu Projesi bir hayalden ibaret kaldı. Saddam, savaş esiri statüsünde uluslararası bir mahkemede yargılanmadı; işgal edilmiş bir ülkede, ABD girişimiyle kurulan, onun denetimindeki düzmece bir mahkemenin kararıyla asıldı. Üstelik Müslümanlar için kutsal bir gün olan bayramda, Kelime-i Şehadet cümlesini tamamlamasına fırsat verilmeden cellât son darbeyi vurdu. ABD'nin Öcalan'ı teslim ederken "Asılmama" taahhüdünü bizden aldığını biliyoruz. Saddam'ın acele tarafından idam edilmesi üzerine bir soru zihnime takıldı kaldı. Demek ABD yönetimi insan hayatına değil, sadece Apo'nun hayatına önem veriyordu. Acaba neden? "Kürt kartını oynamaya devam edecek" dediğinizi duyar gibi oluyorum.