Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 22 Aralık 2006  
Yazar Arşivi
Vurun abalıya
Erdoğan içki masasında!
Cumhurbaşkanlığı ve mutabakat

Vurun abalıya

Bir süredir gazetelerde "testis" tartışması yaşanıyor. Bu konu, Cumhurbaşkanlığı meselesi kadar önem kazandı. Yurt dışından gelip de siyashavayı koklamaya çalışan bir yabancıyı düşününüz. Bizim hakkımızda acaba nasıl bir kanaat edinir? "Yahu, bu Türkler ne biçim bir millet. Testisten başka problemleri yok mu?" demez mi? Oysa, testisin manşete çıkmasının sebebi, çok derin. Bunun temelinde, bir türlü halledilemeyen başörtüsü sorununu görmek lâzım. Eğer, ultrasonu çekmediği iddia edilen hanımlar başörtülü olmasaydı, böyle bir haber belki de çöpe gidecekti.
Belirli bir zihniyete göre, başörtülü hanımlar "potansiyel suçlu".
Üniversitelerde başörtüsü yasağını savunanların temel gerekçelerinden birini hatırlatalım: "Bunlar, mezun olunca başörtüsüyle çalışmaya da talip olacaklar. Doktor olduklarını farz edelim. Erkek hastaya bakmayacaklar."
Nitekim, Vatan gazetesinde Ruhat Mengi, kadın radyologların ultrason çekmeyi reddettikleri iddiasının yalanlanmasına rağmen, sanki doğruymuş gibi bir yorum yazmakta hiç tereddüt etmedi: "Konya'da 2 tesettürlü kadın radyolog doktor, 16 yaşındaki bir gence testis ultrasonu çekmedi; sonunda ultrason bir erkek doktor tarafından çekilebildi... Mesele, sadece kadınların üniversiteye tesettürle gitmesi veya türbanlı bir kadının her meslekte çalışabilme isteğiyle sınırlı değil. Dini inancı baskıyla, korkuyla özdeşleştiren bir anlayışın bazı mesleklere girdiği takdirde ne tür sonuçlara yol açabileceği ortada... Benzer olaylar hastanelerin acil servislerinde de yaşanırsa, neler olabileceğini düşünün. Bilimle, 'içi tesettürlü kafalar' yan yana gelince, insanların yaşamını bu nedenle kaybetmesi de gündeme gelir." (20 Aralık 2006 Vatan)
Ruhat Mengi, sadece kendi doğrularına inanan, gerçekler farklı dahi olsa, muhakemesini, kendisini adadığı o doğrular adına yürüten belirli bir sosyal çevrenin başarılı bir temsilcisi.
Hürriyet, 17 Aralık'ta "Tesettür faciası" başlığını attı. Daha sonra konu anlaşıldı. Meğer, raporu yazan Üroloji Uzmanı Operatör Celâl Tütüncü, hastasını 18.17'de muayene edip, hastaneye yatırmış. Kural gereği, saat 18.00'den sonra hastanede hiçbir radyolog bulunmazmış. Saat 18.00'den sonraki vakalar için icapçı uzman hekimler hastaneye çağrılıyormuş. Acil olmayan vakalar ise ertesi gün mesai saati içinde değerlendiriliyormuş. O gün, icapçı doktor tesettürlü hanımlardan biri değil, Levent Kaya imiş. Üstelik, bu tesettürlü hanımların çektiği çok sayıda erkek ultrasonu da mevcutmuş.
Bu hususlar, hemen ertesi gün, 18 Aralık'ta ortaya çıktı. Buna rağmen Ruhat Mengi, böyle bir yorum yazabiliyor.
Arzu edilen amaca ulaşılmıştır: Tesettürlü kızların neden üniversitede okutulmaması gerektiğinin en önemli gerekçesi, doğruyu yansıtmasa dahi zihinlere çakılmıştır. Ben şahsen, haberi yapan Uğur Dündar'ı veyahut Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü art niyetli bulmuyorum. Onlar, belirli bir dünya görüşünün ve birikimin kurbanı. Yazımızın başında belirttiğimiz gibi, "Tesettürlü kadın okumamalıdır. Çünkü onlar, doktor olsa dahi erkekleri muayene etmezler" şeklinde yerleşmiş bir ön kabul mevcut. Haber, bu peşin hükmü karşıladığı için, Uğur Dündar'a ve Ertuğrul Özkök'e cazip geldi.
Aynı şekilde, başörtü özgürlüğünü savunanlar da, tam ters bir haberden kolayca etkilenebilirler: "Başörtülü olduğu için hastaneye alınmadı, muayenesi yapılmadı ve öldü."
Demek hepimizin zihninde yerleşmiş, dünya görüşümüzü etkileyen önyargılar var. Birbirimizi suçlayacağımıza, bu önyargıları kırmaya çalışalım. Başörtüsü meselesini bir şeklinde çözelim; normalleştirelim. O zaman, cümle âlemin garip karşılayacağı "testis tartışması" gibi saçmalıklar da gazetelere manşet olmaz.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Her sene iman tazeliyoruz!   / 21-12-2006
 Osmanlı-Türkiye ve sanat   / 20-12-2006
 Kaçırılan fırsatlar ve ulusalcılık   / 19-12-2006
 Sezer telâş ediyor   / 16-12-2006
 Ali Dibo düzeni   / 15-12-2006
 Eski günlerdeki gibi...   / 14-12-2006
 AB yolculuğunda darbeler   / 13-12-2006
 Kim, kime karşı sorumlu?   / 12-12-2006
 'Altın Gol' (!)   / 09-12-2006
 Statükodan kopuş   / 08-12-2006
GÜNCEL
Alman Alman çifte El-Fatiha
Türkiye aşığı Alman çift, Fatiha'larla son yolculuklarına uğurlandı.
Cevahir'den kaçış
Yuvacık sulandı
ODTÜ mezunu işsizler
Deve yükü skandal
2007'de sizi neler bekliyor?
Taciz cinayetine 15 yıl
SPOR
Her Her yerde lider
Sarı-Lacivertliler, Medya Takip Merkezi'nin kasım ayını kapsayan...
Ortalık karıştı
Başkent çıkarması
Ya havada olsaydı!
Fabio Eller ikiye böldü
İkisi tamam gerisi devam
Hodri meydan
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Yağmurlu 9°C 4°C 
ANKARA Çok Bulutlu 5°C 0°C 
İZMİR Az Bulutlu 13°C 8°C 
ANTALYA Az Bulutlu 18°C 12°C 
ADANA Az Bulutlu 19°C 4°C 
EKONOMİ
IMKB E: 39.082,950 D:% 0,22
DOLAR S: 1,430 D:% 0,10
EURO S: 1,883 D:% -0,13
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu