Eski günlerdeki gibi...
Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal arasında, AB ilişkileri ve Kıbrıs yüzünden çıkan söz düellosu, eski günleri aratmayacak dozdaydı. Hepimiz, Ecevit ile Demirel'in birbirinin yüzüne bakamayacak hale düştüğünü hatırlıyoruz. Hatta, 12 Eylül sonrası götürüldükleri Hamzakoy'da bile barışmamışlardı. Polemik, siyasetin tuzu, biberi. Ama, kantarın topuzu kaçırılmamalı. Tartışmada, Baykal, ikinci tekil şahsı kullanmayı ve Başbakan Erdoğan'a "Sen" demeyi tercih ederken, Tayyip Erdoğan, CHP liderine doğrudan hitap etmiyor, üçüncü tekil şahıs kullanıyor: "Baykalkabamuhalefetyapıyor,Baykal,meydanıboşzannetmesin,vs..." Polemik, demokrasilerin tabiatında var. İster istemez üslûp zaman zaman da sertleşebiliyor. Hiç değilse, "Sen" diye hitap edip, "sert" üslûbun "kaba" bir üslûba dönüştürülmemesine gayret edilmeli. Bu yoğun tartışma arasında bir husus dikkatimi çekti. Baykal, Tayyip Erdoğan'ın "Onunzamanındayağkuyruklarıvardır" sözüne içerlemiş. "OsıkıntılarEcevitdönemindeyaşandı" diye cevap veriyor. Bu arada Kıbrıs Barış Harekâtı'na da sahip çıkmayı ihmal etmi yor: "1974'teKıbrıs'ıkurtarmayaçalışangrubuniçindeDenizBaykalvardı" diyor. 1974 yılında Baykal CHP'nin içindeydi. Peki, Türkiye'nin karanlığa ve soğuğa esir düştüğü, fueloil yokluğundan kaloriferlerin yanmadığı, malların karaborsada alınıp satıldığı ve uzun kuyrukların oluştuğu 1978-1979'da Baykal gene CHP'de değil miydi? Kıbrıs harekâtını sahiplenmek ama, kuyrukları Ecevit'in sorumluluğuna bırakmak... Bu çelişki gözümüzden kaçmadı.