'Altın Gol' (!)
Star gazetesi güzel bir espri yakalamış; AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn'in "Altıngol" çağrısından yola çıkarak, ortadaki manşeti atmış. AB'nin itirazı sürdüğüne göre, Erdoğan'ın beklenilen golü atıp atmadığı da tartışmalı bir nokta. Üstelik, seyirciler arasından şiddetli itiraz sesleri yükseliyor. CHP, "Kıbrıstaksittaksitgidiyor" eleştirisini yapmakta. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, "Türkiye,Kıbrıs'ı 'Ayşe tatile çıktı' parolasıylaaldı; 'Erdoğan tatile çıktı' parolasıyladasatıyor" tepkisini verdi. En beklenmedik itiraz, Genelkurmay'dan geldi. Hürriyet'in haberinden okuyalım: "Offtherekorddeğil,yazılmakkaydıylasöylüyorum.Hükûmetbizimgörüşümüzüalmadı.Bununböylegündemegetirilmesiniyadırgadık.Sorsalardı,şunusöylerdik: 'Bu devletin resmi görüşünden sapmadır. Hangi limanları açacaksınız? Çözüm BM zemininde olmalıdır.' Görüşümüzüalıpkabuletmeyebilirlerdi.Orada40binaskeribulunanbirkurumungörüşüalınmazmı?" Tayyip Erdoğan, belki, AB Dönem Başkanı Finlandiya'ya böyle bir teklifi iletmeden önce, Bakanlar Kurulu'nu toplayabilirdi; toplamaması, siyasi bir zaaf gibi görülebilir ve eleştirilebilir. Ama, başbakan, diplomaside, bir adım atmadan önce, Genelkurmay'dan resmi görüş istemek zorunda değil. Anayasa'ya göre güvenlik meseleleri de hükûmetin sorumluluğunda: (Madde117)"MilligüvenliğinsağlanmasındanveTürkSilâhlıKuvvetleri'ninyurtsavunmasınahazırlanmasından,TürkiyeBüyükMilletMeclisi'nekarşıBakanlarKurulusorumludur." Hükûmet, isterse, Kuzey Kıbrıs'tan askeri çekme kararı da alabilir. Elbette, teknik teferruatı Genelkurmay ile görüşür, onların düşüncelerini öğrenir. Ama nihai karar, siyasi sorumluluk taşıyan Bakanlar Kurulu'na aittir. Tekrar edelim: Türkiye Cumhuriyeti'ne ait bazı limanların Rumlar'a açılması, buna mukabil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik ambargonun kısmen kaldırılmasının talep edilmesi, tamamen siyasi bir karardır ve bize göre faydalı bir adımdır. Kimisi, "ABileilişkilerikeselim.ÖnceKıbrıssorununuBMçerçevesindehalledelim.Bupürüzügiderdiktensonrayenidenmüzakereleraçılsın" görüşünü dile getiriyor. Herkes fikrini söyler, ama yetki hükûmettedir. Öyle "Kıbrıssatılıyormuş,parçaparçaeldengidiyormuş" gibi hamaset dolu cümleler hiç inandırıcı değil. Vatanseverlik, Türk insanının daha müreffeh bir hayata kavuşmasını sağlamaktır. AB ile ilişkilerin sürmesi bunun yolunu açacaksa, hükûmet doğru olanı yapmıştır.