Herkes kaybetti
* Türkiye'ye, limanları açması için takvim verilmesini isteyenler kaybetti. Çünkü 2009'a kadar, her yıl, gelişmelerin izleneceği kararı çıktı. Limanların açılması bir takvime bağlanmadı; muğlak bir ifade kullanıldı. * 8 başlığın askıya alınması ve diğer başlıkların ise, açılsa dahi kapanmayacağının kabulü, müzakerelerin kısmen dondurulduğu anlamını taşıdığı için, Türkiye de kaybetti. * Limanları Rumlar'a açmadığı ve 29 Temmuz 2005'te imzaladığı Ek Protokol'ün gereklerini yerine getirmediği için, Türkiye ile müzakerelerin tamamen kesilmesi gerektiğini savunanlar kaybetti. * KKTC'ye yönelik izolasyonların kaldırılması çabalarının süreceği Avrupa Birliği dışişleri bakanları tarafında n kabul edildi ama, bunun kararının verilmesi Ocak 2007'ye ertelendi. KKTC'nin tecridinin son bulmasına yönelik 26 Nisan 2004 tarihli Konsey kararı, yeniden gündeme geldiği için, Rumlar kaybetti. Buna mukabil, kararın Ocak ayına ertelenmesi yüzünden Türkler de kaybetti; çünkü konu sürüncemede bırakıldı. * Kıbrıs'ta BM çerçevesinde çözümün desteklendiği hususunun AB Dönem Başkanı'nın bildirisinde yer alması, BM sürecinin canlandırılmasından rahatsız olan Rumlar açısından bir kayıptı. Ama bu konunun karar metnine girmemesi, zamanlamada belirsizlik doğurabileceği için, çözüm isteyen Kıbrıslı Türkler de kaybetmiş oldu. * Ve son olarak, 700 bin Rum'a esir düşen Avrupa Birliği, Türkler'in kalbini kırdığı için çok şey kaybetti.