Kurban derisi ve sağduyu
Bir zamanlar kurban bayramlarında kurban derisinin Türk Hava Kurumu'na (THK) verilmesini tartışırdık. AK Parti iktidarının ilk 2 yılında bu tartışma laiklik ekseninde iyice alevlendi. Oysa, 1986'da, Özal döneminde, önemli bir adım atılmış ve Yardım Toplama Kanunu'nun 21, 22, 23 ve 29'uncu maddeleri kaldırılmıştı. 21'inci madde, "Yardım toplama yetkisi Türk Hava Kurumu'na aittir" diyordu. Diğer maddelerde de "THK tarafından toplanan kurban derisi, bağırsak ile fitre ve zekat zarflarından sağlanan gelirin % 20'sinin Kızılay'a, % 20'sinin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na, %5'inin ise Diyanet Vakfı'na verileceği" belirtiliyordu. "Türk Hava Kurumu dışında deri ve bağırsak toplayanların 3 aydan 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları" öngörülmüştü. Özal döneminde bu maddeler yürürlükten kalktı ama, tartışmalar sona ermedi. Çünkü 28 Şubat sürecinde, 1999'da, İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı bir yönetmelik, kanunun kaldırdığı hükümleri yeniden geçerli kıldı. Anayasa'daki "mülkiyet hakkına" açıkça aykırı olan bu genelge, bugün de devam ediyor ama, yakın bir takip veya zorlama yok. Bir orta yol bulundu: THK, kurban derisini toplayan tek müessese ama, isteyen şahıs, bir vakıf veya derneğe kurban derisini bağışlayabiliyor. İnatlaşılan başka konularda da, sağduyunun öne çıkıp, uzlaşma yolu bulunacağı umudu nu taşıyoruz. nu taşıyoruz.