Kanadoğlu ve azınlığın tahakkümü
Önce tehlikeyi işaret ediyoruz: "Bumürteci,Cumhurbaşkanıolmamalıdır." Sonra, hukuku zorlayarak bir kılıf uydurmaya çalışıyoruz. Sabih Kanadoğlu'nun yaptığı gibi. "Cumhurbaşkanıseçimineilişkin102'ncimadde,uzlaşmaarıyor,buyüzdenilk2turda3'te2nisabınışartkoşuyor.DolayısıylaMeclis,enazkararyetersayısıiçinarananmiktarda,yani367milletvekiliyletoplanmalı." Kanadoğlu'nun mantığı hemen çöküyor. O zaman, bir azınlık Meclis çalışmasını bloke eder, Cumhurbaşkanı seçimini engeller ve genel seçimlerin yolunu açabilir. Tamam... "çoğunluğun" dediği olmasın, uzlaşma aransın ama... Ccumhurbaşkanı'nın seçimini düzenleyen madde, uzlaşma sağlanamadığı takdirde seçimi kolaylaştırmak için kaleme alınmadı mı? Gerekçesinde de bu açıkça belli edildi. Halbuki Kanadoğlu'nun yorumuyla, "azınlığıntahakkümü" esas oluyor; "çoğunluğuniradesi" devre dışı bırakılıp, genel seçimler gündeme geliyor.