İrtica ve siyasî hesaplar Tayyip Erdoğan, Ankara İl Gençlik Kolları tarafından düzenlenen toplantıda, Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirini ezberinden okudu. Aslında Akif'e de "mürteci" denilmiş ve büyük şair kendisini şöyle tarif etmişti: "...Kanayanbiryaragördümmüyanartaaciğerim/Onudindirmekiçinkamçıyerim,çifteyerim/Adamaldırmadageçgitdiyemem,aldırırım/Çiğnerim,çiğnenirim,hakkıtutarkaldırırım!/Zaliminhasmıyımamma,severimmazlumu/İrticaınşusizinlehçedemânâsıbumu?" Aslında Tayyip Erdoğan, şiirin bu son cümlesini okumamakla birlikte, irtica meselesinde hedef tahtası haline getirilmesine, dolaylı bir cevap veriyordu. İrtica iddiaları, Türkiye'de çoğunlukla siyasi iktidar mücadelesinin bir parçası olmuştur. 31Martvakası bu işin başlangıcıdır. Böylece, İttihat Terakki'nin, fiilen hasımlarını tasfiye etmesi ve iktidarı tam anlamıyla ele geçirmesi fırsatı doğmuştur. Menemen olayının, Serbest Fırka'nın kapatılmasından hemen sonra ortaya çıkması, bir başka misâldir. 31 Mart'ın ve Menemen'in temelinde, siyasi iktidar bulunmasa bile, olayların abartılması ve devletin büyük bir irtica tehdidiyle karşı karşıya kaldığı izleniminin verilmesi söz konusudur. Başında, Atatürk'ün yakın arkadaşı Fethi Okyar'ın bulunduğu Serbest Fırka "irticaodağıdır"! Atatürk'e adeta tapan Celâl Bayar'ın liderliğini yaptığı Demokrat Parti de "irticaodağı" sayılmıştır. Bugünlere gelirsek... Fazilet Partisi "irticaodağı" diye kapatılırken, sadece benimle birlikte bir-iki kişinin bunun sorumlusu gibi gösterilmesi ve siyaseten yasaklanması da, arka planda politik hesapların yattığının bir delilidir. Fazilet Partisi kapatılırken, lider konumunda olan etkili isimler yasak kapsamına alınmamış ve "MilliGörüşhareketiikiyebölünsün" istenmiştir. Gerçi ikiye bölünmüştür ama, "Yenilikçi" kanadın oluşturduğu AK Parti, büyük çoğunlukla iktidara gelmiştir. Kısacası,evdekihesapçarşıyauymamıştır.Budefadauymayacağınısanıyoruz. Çünkü irtica söylemi artık yalama olmuştur.
Tayyip Erdoğan, Ankara İl Gençlik Kolları tarafından düzenlenen toplantıda, Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirini ezberinden okudu. Aslında Akif'e de "mürteci" denilmiş ve büyük şair kendisini şöyle tarif etmişti: 
