Siyaset bulaşmasın, yolsuzluk bulaşsın! Üniversiteleri, "Amansiyasiiktidarmüdahaleetmesin" diye adeta gözümüzden sakınıyoruz. Türkiye'de "Siyasetişekarışınca,liyakatrafakaldırılır" diye bir inanç var. Bu yüzden, yeni kurulan 15 üniversiteye, MilliEğitimBakanı'ylaBaşbakan'ınbelirlediği3isimarasındanCumhurbaşkanı'ncarektöratanmasına ilişkin düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptâl etti. Daha sonra, YÖKGenelKurulu'nun4'te3çoğunluklabelirleyeceği15kişiyi,MilliEğitimBakanı'nın3'eindirip,Cumhurbaşkanı'nasunması,Cumhurbaşkanı'nındabunlarıniçindenbirinikurucurektörolarakataması şeklinde bir düzenleme yapıldı; bunu da Cumhurbaşkanı veto etti. Aman "kurtarılmışbölgelere" dokunmayalım! Peki bu "kurtarılmışbölgelerde" işler nasıl yürüyor? Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı için yapılan oylamada 2 dönemdir dekanlık koltuğunda oturan Prof.Dr.TümerÇorapoğlu, öğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun desteğini aldı. Ankara Üniversitesi Rektörü NusretAras, diğer 2 isimle birlikte Tümer Çorapoğlu'nu YÖK'e bildirdi. Ancak YÖK, listede hiç ismi olmayan Prof.Dr.ErolÖzdiler'i dekanlığa atadı. Özdiler, etik açıdan uygun bulmadığı için, dekanlığı kabul etmedi. İbniSinaileCebecihastanelerininbaşhekimleriveyardımcıları,olayıprotestoamacıyladünistifaettiler. Ankara Üniversitesi'nin rektörü Nusret Aras'ı, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in görevden almak istediği, fakat buna Danıştay'ın engel olduğu biliniyor. Yalçın Doğan, Hürriyet gazetesinde (28 Aralık 2006) Teziç'in bu davranışının arkasında, AnkaraTıpFakültesi'ninilâçalımlarındayolsuzlukyapıldığı iddiasının yer alabileceğini yazdı. Acaba ilâç alımlarında yolsuzluğu yapan kim? Ankara Tıp Fakültesi yetkilileri mi? Eski dekan Tümer Çorapoğlu mu? Ama, Ankara Üniversitesi bu konuda bir soruşturma başlatmış. Yoksa, soruşturma Nusret Aras tarafından savsaklanıyor mu? Veyahut Milliyet'ten Abbas Güçlü'nün belirttiği gibi, YÖK Genel Sekreteri'nin eczane sahibi eşi mi yolsuzluğa bulaşmış ve Erdoğan Teziç meslektaşına, "davaarkadaşına" bu şekilde sahip mi çıkıyor? Okuduklarım ve duyduklarım beni şu sonuca ulaştırdı: "Kurtarılmışbölgelerde" zaman zaman bal tutan parmağını yalıyor ve kolkırılıncayeniçindekalsın isteniyor.
Üniversiteleri, "Aman siyasi iktidar müdahale etmesin" diye adeta gözümüzden sakınıyoruz. Türkiye'de "Siyaset işe karışınca, liyakat rafa kaldırılır" diye bir inanç var. Bu yüzden, yeni kurulan 15 üniversiteye, Milli Eğitim Bakanı'yla Başbakan'ın belirlediği 3 isim arasından Cumhurbaşkanı'nca rektör atanmasına ilişkin düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptâl etti. Daha sonra, YÖK Genel Kurulu'nun 4'te 3 çoğunlukla belirleyeceği 15 kişiyi, Milli Eğitim Bakanı'nın 3'e indirip, Cumhurbaşkanı'na sunması, Cumhurbaşkanı'nın da bunların içinden birini kurucu rektör olarak ataması şeklinde bir düzenleme yapıldı; bunu da Cumhurbaşkanı veto etti.
