Gün: Dün
Yer: Hakkı Yalçın'ın odası.
Şahitler (kapı açık diye duyanlar): Spor Müdürü Tunç, ofisbey Apo, temizlik görevlisi Sefer dayı...
- Merhaba Hakkı ne haber yav? - Ne olsun be Savaş'ım...
- İyice zayıfladın valla - 3 ay diyeti milim şaşmadım.
- !!!!! - 18 kilo verdim. İyi olmuş muyum?
- Bilmem dikkat etmedim. - Zayıfladın dedin...
- Yazı prensipleri itibariyle dedim... - O da ne demek?
- Yani fazla bulaşıyorsun ortama... - Kime bulaştım ki?
- Kime mi? Keşke birilerine bulaşsan... - !!!!!!!!
- Sen direkman ortama vuruyorsun... - Fena mı?
- Fena tabii. Birkaç kişiyi yazar-çizeri gözüne kestir oradan gir... - Sonra...
- Sonra seni keşfederler, programlara bilirkişi yaparlar sonunda da kendine münhasır bir program verirler ooooh... - Nesini beğenmedin yazıların?
- Mesela her fırsatta yükselen gazetecilik metotlarına çakıyorsun - Yalan mı?
- Yalan değil ama her doğruyu da dosdoğru söyleyemezsin... - Sana da acı vermiyor mu bu durumlar?
- Ben nasır tuttum... - Ben tutmadım aga, yazarım içimden geleni...
- Biraz magazine gir... - Nasıl giricem hem de...
- Dedikodu yaz, polemiğe dal ama dediğim gibi hafiften... - Hassas teraziyle mi tartacağım yazımı?
- Hemen terslenme. - O zaman sen de ters laf etme...
- Ben senin iyiliğini düşünüyorum Hakkı... - İstemem kalsın...
- Şöhretini arttır istiyorum... - Erdemli olayım yeter...
- Yahu hem meşhur hem erdemli olabilirsin... - Sen ne durumda görüyorsun kendini?
- Şöhretim uffuuu... - Erdem?
- Efendim? - Erdem diyorum...
- Beni değil seni konuşuyoruz. Üstüme gelme... - Şöhret çok önemli senin için haa?
- Valla öyle yalan yok... - Ne oldu senin üstüne öyle? Pantolonun su içinde...
- Su değil onlar... - Ya ne?
- Karşı lokantada yemek yedim oradan direk odana geldim de... - !!!!!!!!
- Orada tuvalete gittiydim... - Eeee?
- Pisuar sırasına girdim malum öğlen vakti kalabalık... - Eyvah, sıra gelmedi de altına mı yoksa?
- Yok... - Ya nasıl oldu?
- Şöhretliyim ya, girince herkes adımı bağırıp "Aaa o gelmiş" dedi... - Eeee?
- Pisuardaki adam da şöhret göreyim diyerekten işini bitirmeden dönünce... - Iyyyy...
-
Talihsizlik işte. Ya da şöhret ne bileyim...