Dün Kelebek'te okudum.
Ebru Şallı demiş ki; "Eşim Harun Tan da benim gibi sporcu. Ayrıca ikimiz de bakımlı olmaya çok önem veririz. Bu nedenle gece yüzlerimize bakım maskeleri sürüp karşılıklı oturuyoruz."
Ebru ve Harun kardeşlerimizin sağlık, güzellik, bakım amacıyla uyguladıkları bu yöntemi okuyup öğrenince gözlerim daldı gitti. Onların sağlık amaçlı bu masum maskelenişlerinden daha çok sizi, bizi, hepimizi düşündüm.
Hepimiz hemen hemen her gün, her gece maskelerimizle yüz kapatıp yaşamıyor muyuz yani?
YÜZLER, GÖZLER, SÖZLER Herkes kendinden yola çıksın tahayyül etsin. Bir tek gün içinde bile yüzümüz kaç kez kaç değişik ve görünmez maskeyle kaplanıyor. Tam tamına hesaba gelmez, darası ölçülemez ama hayal edilebilir. Sabah kalkar kalkmaz içimizin dışımıza vurması beklenen yüzler, gözler, sözler midir sunduklarımız. Eşinize, çocuklarınıza, ebeveynleriniz, kardeşleriniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız falan falan ne görüyor yüzünüzde, gerçekleri mi?
ALIŞTIK BİR KERE Ya da sizin onlarda gördüğünüz yüzler, mimikler, haller ne kadar sahici? Ya da dışarılarda, yolda, sokakta, iş yerinde, okulda, trende, vapurda şurada burada bir düşünün hallerinizi.
Röportajın devamında; " İlk zamanlar oğlumuz Bero bizi öyle yüzleri maskeli gördüğünde korkuyordu. Ama alıştı artık" diyor sevgili Ebru Şallı.
Ne dersiniz, biz de Bero gibi hem kendi maskelerimize hem karşımızdakilere. Çoktan alıştık değil mi?