"Sinemacı" Mustafa Altıoklar'ın Müjdat Gezen söyleşisine rast geldim ekranda. Usta aktöre olan saygım daha da arttı.
Kompetandan çok bilge biriydi orada konuşan. Aslında konuşmaktan da öte fark ettirmeden eğitiyor, öğretiyordu.
Hem sadece tiyatro, sinema, şov konularında da değil yaşamın geniş merasında her bir köşeden bin tür kır çiçeği derler, sunar gibiydi anlattıkları. Tarihi, sosyolojiyi, matematiği bile ders gibi değil hayat bilgisi lezzetinde paylaşıyordu.
Mustafa Altıoklar'ı yakın tanır severim.
Muhabbette ucuzluğa pirim vermez, laf olsun reyting bulsun formülüne itibar etmez bir adamdır. Baktım o bile stüdyodaki gençler gibi gayet dingin, keyifli hallerde yürütüyordu programını.
Bir ara bir soru geldi ve Müjdat Hoca sinemayla tiyatronun farkını, oyuncu tanımlamasını herkesin anlayıp kavrayacağı kadar yalın ve açık seçik anlattı.
İYİ Kİ Birlikte izlediğim arkadaş da çok sevmişti bu halini aktörün. Bir ara; "Niye herkes Müjdat Gezen gibi olamıyor ki?" dedi. Gayrı ihtiyari yanıtladım; "Çünkü Müjdat Gezen bir türlü herkes gibi olamıyor." Dedim gülüştük.
İkimiz birden sözleşmiş gibi tamamladık: "İyi ki de olamıyor."