Bir ara Ay kocaman, ara sıra da Aykut Kocaman geldi ekrana. Ay, gökyüzünde altın renkli parlıyordu. Ekran dolusuydu, kocamandı. Yüzü asık, endişeli, kızgın görüntülerle ekrana düşen resimlerin öznesi ise Aykut Kocaman'dı. Yönetmen Musa Çözen kocaman ay görüntüsünün içine ay yüzlü güzelim bir genç kız portresi oturttu, kız ağız dolusu gülüyordu kocaman. Aykut'un ise yüzünde kocaman soru işaretleri, acabalar, umutsuzluklar büyüyordu belli ki... Ayın 14'ünde böyle parlayışı 14. dakikada belki bu maçta da parlayacak bir yıldızı, Kaptan Semih'i çıkarıyordu sahadan. Aynı 14. dakika ağır eleştirilerden nasipli ama sahanın da ağır işçisi Emre'yi basıyordu bağrına.
DEJAVU... 21.dakikada o Emre ceza sahasına fıstık gibi bir orta yaptı ama tahmin edeceğimiz gibi Guiza'dan önce savunma araya girdi tabii ki. Biraz sonra da Gökhan'ın sağdan mükemmel ortasına Uğur da kafayı harika vurdu ama top üstten auta çıktı. Ama ondan sonra golü getiren pozisyon geldi ki anlatması da, hatırlaması da cihan değer. Deivid çok akıllı bir ölü top kullandı bomboş pozisyondaki Carlos düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi. 38. dakikada Emre yine Guiza'ya "al at" yaptı yine çakamadı Güiza. Sonra de javu anı geldi. Kanarya geçen hafta derbide Galatasaray'a attığı golün neredeyse aynısını Ankaraspor kalesine de gönderdi. 54. dakikada Carlos'un kullandığı serbest vuruşta direkten dönen topu iyi takip eden Lugano, skoru 2-0'a getirdi. Sevindik tabii, sevincimiz kocamandı. Üzüntümüz ise eski sevdalımız Aykut Kocaman...