Eskiden özel haber, atlatma haber filan pek matahtı. Spor sayfaları, fal köşeleri, pehlivan tefrikaları, magazin dedikoduları, erotik hikayeler filan çok alaka çekerdi. Bunlar hala mühim şeyler ama önem sıralamasındaki yerleri diplere kaydı. Zirvede açık arayla "sallamacılık" var artık. Herkes gazeteleri, " Bakalım bugün kim kime sallamış?" diyerek açıyor. Ahmet Mehmet'e ne demiş, Oray Ali'yi ne şekil eleştirmiş, Engin kimi 'ti'ye almış, Bekir kimin canını yakmış, Ayşe Hanım Mine'ye ne mesaj vermiş, Perihan; Nur'a, Mahur'a, Cumhur'a neler sallamış ona bakıyorlar.
NABZA BAKALIM
Biz TAKVİM ailesi olarak acuk içimize kapanık bir aileyiz. Kimsenin etlisine sütlüsüne fazla karışmaz, tavuğuna kış demez, itiş kakışa, kayıkçı dalaşına pek girmeyiz. Serdümenimiz Fikret Bey zaman zaman bizi çevresine toplar, sohbet ediyormuş numarasıyla; "Sokağın nabzına bakalım, haberlerimizi yapalım ama bazen de tartışmalar açalım, ezber bozalım, bazı yazarları hedef tahtasına oturtalım, hareket yaratalım" temennilerinde bulunur. Bazılarımız bu üstü kapalı talimatları tavsiye gibi algılar, " tutulmasa da olur" gafletine düşer.
ESKİ DOST DİYEREK
Şikayet etmeyi sevmem ama mesela Hakkı Yalçın böyle bir kardeşimizdir. Her birinde 3 şarkı sözü, 2 romantik aşk şiiri potansiyeli yüklü yazılarında ilaveten garibanlardan, zavallı vatandaşlardan, haktan, refahtan, çöken gazetecilikten filan bahseder. Bunu yapsın tamam da çoğunlukla ipin ucu kaçar, satırları göze batar. Eski arkadaşım olması hasebiyle kendisini uyarmayı bir borç bildim ve az aşağıda okuyun bakın bana bile neler söyledi.