Bütün ülkeler kendilerine "Obama" arıyormuş. Öyle yazıyor gazeteler.
Almanya Türk Başbakan'ı ne zaman seçer?
Türkiye, Kürt Başbakan'ı seçer mi?
Sorular cevap bekliyor.
***
Hitler'in Almanya'sı yeniden bir dünya kurdu kendine. Bir gün bir Türk insanını da Başbakan seçer!
Ama öyle bir Türk politikacı varsa, gelsin kendi ülkesinde Başbakan olsun.
Medya izin verirse...
***
Bizler yıllarca Kürt ve Türk ayrımı yapmadan verdik oylarımızı.
Bizim gözümüzde Kürt insanının, Türk insanından farkı yoktur.
Ama ister Türk olsun, ister Kürt olsun, insanları birbirine kırdırmak için seçilen politikacıların da, bizler için hükmü yoktur.
***
Obama'yı dünyanın tarihini değiştirmek için gönderilmiş, "politika meleği" olarak görmek, hayal kırıklıklarını da beraberinde getirir.
Amerika, politikasını savaş üzerine kurmuştur.
Amerika, üçüncü dünya ülkelerini birbirine kırdırıp, sofrasını zenginleştiren bir ülkedir.
Obama'nın insan ruhu, Amerika'nın politik ruhuna yenik düşmeye mecburdur.
Gelecek asrın senaryosunu şimdiden yazan bir ülkenin, Obama'nın barışçıl ruhuna yenileceğini mi sanıyorsunuz?
***
Gazeteler, Obama'yı bu kadar kutsal bir politikacı olarak resmederken, kendi Obama'sını seçer mi?
Toplumdan yana olan genel yayın yönetmenlerini mesela.
Sapına kadar haberci, ihaleci değil.
Alın terine, şaraplardan daha çok değer veren.
Halk adamı, züppe değil.
Toplumun değerlerini para uğruna kemirmeyen.
***
Şişirilen politikacılar ve büyük gazeteciler seyirlik değildir.
Onlara iyi bakın ama gözleriniz kamaşmasın.
Onlar birlik olup, öyle güzel masallar anlatırlar ki, kendinizi bir anda demokrasi karnavalında hissedersiniz.
Sonra bir bakmışsınız ki, çocukların üzerine bombalar yağıyor.
Ertesi günkü gazetelerin birinci sayfalarının sağ üst köşelerinde, mankenlere iltifat yağıyor
***
Bilmelisiniz ki, her şeyin galibi zaman!
Gelecek zaman!