Üç Büyükler'in kazanma olasılığının gittikçe azaldığı bir lig düzeni yaşıyoruz.
Büyük denizlerde, küçük balıkların hükmü başladı. Liderliğin bekleme odalarında, sürpriz sayılmayacak takımların adı duruyor.
Ankaraspor, Kayseri, Sivas...


İki haftadır Eskişehir'de vizyona giren "Es-Es filmi", ödüle doydu.
İki büyükten 4 puan almak, üstelik ortaya futbol ve yürek adına her şeyi koymak, alkışları hak etmek demek.
Kayserispor'un, büyüklere paket program uyguladığı maçlardan birini daha izledik.
Tolunay Kafkas'ı da alkışlayalım biraz.
Ankaraspor'un, yenilmesi zor takımlardan biri haline gelmesinde, Aykut Kocaman'ın emekleri büyük. Onu da tırnak içine alalım.


Fenerbahçe, elini alnına götürsün, ateşi var. Ama futbolcuların kazanmak adına ateşli bir ruhu yok.
Bu takımın büyümesini küçültenler, aklıyla bin yaşasın. Pahalı ayakların, ucuz pozisyonları harcamasına da, alkış tutsun inatla.


Beşiktaş, Kayseri'de 3 sezondur aynı kadere yenik düşerken, yenilmezliğini de bıraktı. Yere göğe sığdırılamayan Mustafa Denizli ile, Beşiktaş'ın iki maçta kaybettiği 5 puan var.
Galatasaray, üç maçtır üzerine yapışan kötü futbolu silkelerken, hem tabelaya, hem gözlere yönelik bir dönüş yaptı. Arda oynayınca, Galatasaray başka oynuyor.


Trabzonspor, berbat sinyaller verirken, "şıp dedi damladı" ve lider oldu.
Kaleci faktörünün ne kadar değerli olduğunun da belgesiydi, Büyükşehir maçı...
Hareketli bir hafta yaşayacağız.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı, zorlu Avrupa sınavlarından sonra, ateşli bir derbinin içinde bulacağız. Sonuç ne olursa olsun, asayiş berkemal olsun yeter.