İngiliz Kraliyet Ailesi'nin ikinci gelini Sarah Ferguson, İngiltere'den gelip, ülkemizde habercilik yapıyor.
ITN muhabiri ile kılık değiştiriyor ve İstanbul ile Ankara'daki iki yetimhanede, çocuklarımızın dramını görüntülüyor.
Bizlerin gizlediğini, İngiliz Düşes'i belgeliyor.
"Burası yetimhane değil, çocuk deposu!"


Çirkinlerimizi örtmek için, basit savunmalarımız her zaman hazırdır.
Hedef, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne darbe vurmakmış.
Hangi amaç uğruna olursa olsun, bir yabancının bizim ülkemizdeki gerçekleri dışa vurması bizlere hizmettir.
Çocuklarımızı harcayanların günahlarını gizleyenlere değil.
Avrupa Birliği masalına yem edilen çocuklarımızı, ne kadar gizleyebiliriz ki zaten!


Araştırmalar ortada.
Ülkemizdeki cinsel saldırıların yüzde 90'ı çocuklara...
Özellikle de sahipsiz çocuklara.
Bu ülkedeki büyüklerin ne kadar tehlikeli ve gözü dönmüş olduklarını anlayın.
Böyle meselelere suskun kalanların, aynı düzene kendi çocuklarını kurban vereceğini hatırlatırım.


14 yaşında cinsel taarruza uğrayan ve travma yaşayan çocuktan yana değil de, tecavüzcüden yana olanlar, bir düşesin haberinden de rahatsız olacaktır kuşkusuz.
14 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden adamın karısı, gülücükler dağıtıyor kameralara.
Biz böyle bir ülke olduk!
Bırakın birileri, düşes de olsa, ülkemizdeki gerçekleri yansıtsın!


Bu ülkenin medyasına bakın.
Ülkenin berbat kaderine kurulu saatlerde, ekranlarda kadınların kanını emenlerin sabahı başlıyor.
Sonra akşamlar.
Medyanın şeytan üçgeni, "Zaaf, ihtiras ve para!"
Çocukların cebindeki son kuruşu SMS'lerle ceplerine indirmekten başka amaçları olmayanların, çocukların saflarında olması mümkün mü! Sadece saldırıyla olmuyor tecavüz!


Bu ülkeye yeniden kazma kürek gerek! Yeniden insani yapılanma...
Çünkü görüyoruz ki...
Zalimlere otlak olmuş, bir meraya dönmüş çocuklarımız!
Ha yetimhanede... Ha sokakta!