Aynadaki yüzüm
Siyah, incecik bir tül, senin kelebek kanadında ağlayan hüzün. Ama öyle gizli, öyle derin, öyle gerçek ki acın. Biliyorum, geceleri kapanıp mabedine ölürcesine ağladığını. Biliyorum, biraz güç istiyorsun Tanrı'dan çırpabilmek için kanatlarını. Aynayla niye küskünsün, biliyorum onu da. Neden ellerinin nasır tuttuğunu, tırnaklarının kırıldığını. Hepsini, adım gibi biliyorum hem de hiç merak etme. Boğazında düğümlenen, sesini kırıp döken ne? Her nedenin, her niçinin cevabı bende. Bakışında mevsim hep kış, yüreğinde hazan. Biliyorum kim ilkbaharda içine kar yağdıran. Boş yere asma emanet gülücükleri yanağına. Boşuna. İnan, hepsi boşuna. Yalnızlığını, kimsesizliğini, hayata öfkeni, kinini, her şeyini biliyorum ben. Çünkü aynadaki yüzüm, nereye kaçsam kurtulamıyorum senden. Peşimi bırakmayan bir yalnızlığım bir de sen. Seni kaldıramam ortadan. Yok buna niyetim. Ama göbek bağıyla bağlı olduğun yalnızlığın için yapabiliriz belki bir şeyler.
CAMİİ AVLUSUNA BIRAKAYIM Keşke alınıp satılsaydı kimsesizlik. Beş kuruşa verirdim isteyene. "Batan bir aşkın ızdırabı bedava!". Ardından oturup ağlamazdım da. Nesini özleyeyim bir başınalığın. Ne hüznünde gözüm oldu, ne korkusunda. Ne güçsüzlüğünü sevdim, ne hayal gücünü. Hatırlamıyorum ne zaman gelip oturdu gülüşlerimin yamacına? En iyisi, adını bile yazmadan bırakmak bir cami avlusuna. Belki alıcısı çıkar yalnızlığın. Kalmaz ortalıkta.
GEL DE BAŞLASIN MİLAT Keşke sen geçsen o vakit o caminin önünden. Yalnızlığımdan kurtulmanın ilacı sende. Sen dokununca kadın oluyorum ancak, gidince üzgün bir çocuk. Hissedince mavi serinliğini, yağmur kokunu 4 mevsim oluyorum. Ama gidince, yalnızca kara kış. Sende beni, bende seni bulmayı seviyorum kısaca. Sen yoksan, akrep de ölü, yelkovan da. Haydi gel, gel de yeniden başlasın milat.
BOŞUNA BU UĞRAŞ Ne kadar bağırsam da ulaşmıyor çığlıklarım sana. Kapalı kulakların. Yok dönmeye niyetin belli. Kimselere duyurmadan koşup camii avlusuna geri almalıyım kendisini. Belki de böylesidir en iyisi. Beklemek boşuna bir uğraş çünkü. Apaçık ortada hikaye. Karmakarışık hislerim, yüreğim son günlerde. Öylesine. Bilir misin? 'Seviyorum' der elin, yüreğin, tenin. Inkar edersin. Belki çok özeldir yaşanan, belki de çok adi, sıradan. Adını koymaya zahmet etmezsin. Ben ağlarım böyle kendi kendime. Sen sırlarını gizlersin gülüşlerine. Benim işim var şimdi. Hangi cami avlusuna bırakmıştım yalnızlık sepetini?
|