Bunların hepsi aynı isimleri başka
Sakın dövünme kendi kendine. Kurcalama hafızanı, "Acaba nerede yanlış yaptım?" diye. "Kusurum, hatam, eksiğim,gediğim neymiş?" diye, dalma ince hesaplara. Çünkübunlarınhepsiaynı,isimleribaşka. Birileri bu adam müsvettelerine dağıtmış bir bildiri. Aynı tornada yontmuşlar sanki her birini. Ne bir gıdım fazlalar, ne de eksik diğerlerinden. Tek tip, tek modeller. Bunlarınhepsisahteokey. Kumaşbu,ederibelli,malortada. Başkalarının ucuza kapattığı "sözümonaefendiler" için tüm mal varlığını ortaya koyma. Kendine fazladan masraf çıkartma. Yaldızlı kağıtlara sarmalamışlar kendilerini. Biri yanaşınca, gösterişli kutuları açılıp da kırpık gazete kağıtları etrafa saçılacak diye, kopuyor ödleri. İlk öğretileri, koruyup kollamak taştan yüreklerini. Ne kadar da derinler dışardan bakınca değil mi? Derya, deniz umman. Yalan. Çocuk havuzu kadar sığ her biri. Ama atıp tutmaya gelince iş, mangalda kül bırakmaz hiçbiri. Erkekliğin kitabını yeniden yazarlar. Delikanlılık, eşittir işareti koy, karşılığında onlar. Aksiyon ve mafya dizilerinden ibaret erkeklikleri.
ZAMANEZİBİDİLERİ Bu gerçeğe toslamak ne kadar da acı değil mi? Bize,bizimbabalarımızgibiadamlardüşmeyecek. Geçtionlarındevirleri. Karşımızda analarına saygısı olmayan zamane zibidileri. Hepsinin de var hayattan nefret etmek için bahaneleri. Yüzyılın senaryosu bu: Sahteokeylerinsığındıklarıacınaklıöyküleri. Gerçek acılara bile yok hürmetleri. Gerçek kederleri, dost meclislerinde meze yapmak tek işleri. İşte bu yüzden keşke ama keşke hata sende-bende olaydı. O zaman işimiz çok kolaydı. Değiştirirdik parçaları, yontardık sağımızı solumuzu. Üzüp incitme körpe yüreğini. Anlatamazsın O'na da yandaşlarına da herbedendekaşaryetişmediğini. Yüreğinin her hücresine ayrı ayrı işkence odaları kursan, olmaz haberi. O, acıkmasa da, uğraşmasa da seninle sen kanatırsın kendi kendini, o yorulmasın diye. Obakarkengözününiçineiçine,sen,saplanıpkalanherkirpiğinisöküpatarsınteninden.
ÇALMAHİÇKAPISINI... Çok kolay sanır tam da inanmışken silmen. Çok basittir konuşmayıp susmayı seçmek, bunca anlatılmamış şey varken. Ne mi zanneder sevdayı ? "Çocukoyuncağı..." Ezberlemiş canı isterse öyle, istemezse böyle davranmayı. Takvim yapraklarının biteceği günü unutmuş yıllar önce. Zamanı har vurup harman savurmayı marifet sanıyor. Hiç bitmeyecek gibi yaşıyor hayatını. Bırak, ses etme, elleme. Aman dikmesinler bayrak, küçük adacığının üzerine. Özgürlükdiyehaykırsınaynadakiyalnızhalineağlarken. Bırak çalma hiç kapısını. Uzatmaellerinisilmekiçingözyaşlarını. Bırak bağımsızlık naraları atsın senin uzağında. Prangalarla bağlandığı dipsiz kuyulardan çekip çıkarmak için atma kendini karanlıklara. Başka cumhuriyetlere çekinmeden çeksin bayrağını, flamasını. Amabundanböyledalgalanmakiçinseninkrallığındatekdirekbulamasınkendine. Bunu da yaz bir yerlere...