Özgürüm en az senin kadar NEDEN mi ruh karartan şarkılar dinliyorum sabahtan akşama kadar? Doya doya yaşamak için aşk acımı. Umutlarımla pişmanlığımısoteleyip,karmakarışıkbirsevdahazırlıyorum kendime. Akşam yemeği niyetine. Üstüne bolca sürüyorum karşılıklı mı, karşılıksız mı belli olmayan aşkımı. Çekinmeden-korkmadan. Kaçmadım, kaçmıyorum ve kaçmayacağım. Buradayım işte, tam karşında. Daha ne kadar incitebilirsin yüreğimi öğrenmeye çalışıyorum ısrarla. İnsan, birini hiç ama hiç tanımadan üzerine senaryolar yazınca; nasılelindepatlıyorfilm görmek istiyorum. Diktiğim elbise, nasıl olamadı üstüne merakla izliyorum. O olduğunu sanmıştım. Beklediğimsensinsanmıştım.Yanıldığımainanmıyorum. İpuçları yetmiyor, bu kadar basit olmamalı denklem. Daha fazlasına ihtiyacım var. Yok etmek için seni, yeterli değil bu silgili kalem. Göğsümü gere gere yürümeye çalışıyorum, beceremiyorum. Düşüyor başım önüme. Aşkımdanutanmadığımıiddiaediyorumama, kimse senin kadar utandırmadı beni, bunu da adım gibi biliyorum. "Yaptım bir hata Allah kahretsin" diye unutmaya çalışıyorum. Yoksungibi,hiçolmamışsıngibi. Seni her gördüğümde, bana ait herşeyin yıkıldığını, eriyip gittiğini görmezden geliyorum. O yüzden kaçırıyorum gözlerimi senden. Yani değil nefretimden, kinimden, öfkemden. Bakamıyorumyasana,sebebiölesiyesevdiğimden. Oysa, yüzünü gözümün önüne getirebilmek için geceler boyu nasıl işkence çekiyorum bir bilsen. Bir bilebilsen, o resmi çizebilmek için belleğime, nasıl acıyor gözlerim sımsıkı kapatıp, ellerimle üzerlerine bastırırken. Veyineaynıfilm;yoksunsen. Islığında bir özgürlük şarkısı çalıp söylüyorsun sabahtan akşama, geceden şafağa. Sanıyorsun ki gökyüzü bir tek senin. Niye savaştığımı sanıyorsun seninle hala ? Ganimetim sen olasın diye mi? Benözgürlüğümeaşığımeyefendi. Senin gibi yalandan değil kanatlarım. Güneş kadar özgürüm ben, ay kadar, yıldız gibi. Dipsiz okyanuslar ve yakamozları kadar hürüm. Ne yani, her sabah aynı yerden doğup, her akşam aynı beyazlıkta sana görünmem esaret mi? Ben böyle istediğim için bu sabah rengim portakal, bu gece yıldız yeşili. Yüreğimi bağlıyorsam yosun tutmuş iskelene, koylarına atıyorsam demirlerimi, gülüyorsamherdediğineyadaağlıyorsamdizüstüdüşmüşbebelergibi; bir daha incinmekten korktuğum için değil. İçin sızlamasın diye, sızlat diye veriyorsam düşlerimi çıngırak misali eline, hep çal da ağlat diye değil. Sabah sana uyanıp, gece sana yatıyorsam, kirpiklerim değince sen çakıyorsan gözlerimde çakmak çakmak şimşek şimşek, kadınıerkeği, güleni-ağlayanı kıskanıyorsam senden başka bir ezberim olmadığından değil. Yanıyorsam da çalı, ocakta aş, bulutta yağmur gibi, "Sen" ile başlayıp "Sen"de bitiyorsa anlattıklarım, başka şey bulamadığımdan değil... Aramadığımdan. Ve giremiyorsa düşlerime başkaları, çıkarmıyorsam senirüyalarımdan,kendimisanasevdireyimdiyedeğil, senden ayrılamadığımdan değil... Benden ayrılma diye hiç değil. Dedim ya; özgürümbenenazseninkadar.