İki kadının dramı
Evvelki gün, Konya Numune Hastanesi'nde görevli iki radyologun resimleri gazetelerde çıktı. Doktor Kezban Arbağ ve Ayşe Yüceaktaş, yönetmelik mecbur tuttuğu için, başörtülerinin üzerine peruk takmışlardı. Kusura bakmayın ama, ben, böyle bir mecburiyeti anlamakta zorluk çekiyorum. Ve bunu ülkemiz açısından utanç verici buluyorum. Bir devlet hastanesinde çalışan doktor, başörtülü olsa, neden laik Cumhuriyet açısından sakıncalı bir durum doğsun? Haydi hâkim başörtüsü taksa, sanık "Bukadın,dünyagörüşüitibarıylabanakarşıtarafsızdavranamaz" kuşkusuna düşebilir. Ama hasta açısından, bence tam tersi bir kanaat doğacaktır. Hastanın, "Bukadın,dindardır,enazındanyüreğindeAllahkorkusuvardır,banadahafazlaihtimamgösterecektir" şeklinde bir güven hissi duyması ihtimali daha kuvvetlidir. Fotoğraftaki iki kadına, başlarına yerleştirilmiş o eğreti peruklara baktım... baktım... baktım... ve içim acıdı: "Bizkadınlarımızanebüyükzulümyapıyoruz" diye düşündüm. Onları olduklarından farklı görünmeye zorluyoruz. Sanki suçluymuşlar gibi, kimliklerini gizlemeye sevk ediyoruz. Testis tartışmasının arkasında, işte böyle bir dram yatıyor.