DYP, AK Parti ve hanımlar
Doğru Yol Partisi, kadınlara seçme hakkının tanınmasının yıldönümünü Aksaray Akgün Otel'de kutladı. Genel Başkan Mehmet Ağar'ın eşiyle katıldığı toplantıda, ben de misafirler arasındaydım. Kuruluşundan itibaren DYP'yi hep takip ettim; hem tabanda hem yönetici kademede çok sayıda insan tanırım. Partinin iyi gününü, kötü gününü gördüm. Yasaklı dönemde Süleyman Demirel'in mitinglerine iştirak ettim; 1991'de DYP'nin seçim zaferine şahit oldum. Sonra, yavaş yavaş eridiğini ve tabanına yabancılaştığını müşahede ettim. Akgün Oteli'nin salonundaki coşku, yeniden toparlanma sürecine girildiğini gösteriyordu. Kadınlar hırslıydı; azimliydi; kararlıydı. DYP, alıştığımız anlamda merkez sağ bir parti. Çağdaşlıkla bir problemi olmayan, muhafazakâr bir siyasoluşum. Kadınlar arasında belirli bir oranda başörtülüler de vardı. Başörtülerin bir kısmı çenenin altından bağlanmıştı. Bu AK Parti'nin bir toplantısı olsaydı, tersine bir yapıyı görecektik. Genelde başörtülüler çoğunlukta olacaktı; daha düşük oranlarda başı açık hanımlara rastlayacaktık. Diyebiliriz ki, DYP, başı kapalıların da kendisini rahat hissettiği, ama daha ziyade başı açık hanımların ön planda olduğu bir parti. Buna mukabil, AK Parti, başı açıkların da kendisini rahat hissettiği, ama daha ziyade başı örtülülerin öne çıktığı bir parti. 2007 seçim sonuçları ne olur bilemem. Ama şunu söyleyeyim ki, eğer DYP ile AK Parti arasında bir koalisyon imkânı doğarsa, memleket için çok hayırlı olur. Bu şekilde lüzumsuz endişeler ve korkuları bertaraf etmek kolaylaşır; kutuplaşmalar daha süratle ortadan kalkar.