Parti içi demokrasi
Mehmet Ağar, "Siyasi Partiler Kanunu'nu değiştirip, parti içi demokrasiyi sağlayacağız" vaadini verdi. Parti içi demokrasi yolunun, bir partiye serbestçe üye kaydedilmekten geçtiğini biliyoruz. Nitekim, DYP Genel Başkanı da, "Üye kayıtları kimsenin inhisarında olmayacak. Parti, önünü keserse, kişi gidip, hâkim kanalıyla bir partiye kaydını yaptırabilecek ve genel başkan, 81 ilde, bütün parti üyelerinin aynı gün oy kullandığı seçimler sonucunda belirlenecek" dedi. Bakalım Mehmet Ağar bu sözünü tutacak mı? Yoksa "Tek başına iktidar nasıl olsa ufukta görünmüyor" diye düşündüğü için mi bize böyle kolayca parti içi demokrasi vaadinde bulunuyor? Bir zamanlar, Erbakan'ın Fazilet Partisi'ndeki hegemonyasıyla mücadele eden "Yenilikçi" lerin de ağzından "parti içi demokrasi" sözü düşmüyordu. AK Parti oldular, bu hususta hiçbir adım atılmadı. Tam tersine, hem çarşaf listeyi kaldırdılar hem de genel başkan adaylığında belirli bir nisap şartı koydular. Ağar'ın vaadini şüpheyle karşılamamızın sebebi, daha önce yaşadıklarımızdır.