Ev adreslerini, telefon numaralarını, arkadaşlarımızın adını, planlamanıza rağmen gün içinde yapacaklarınızı, hatta az önce gözünüzün üzerinde duran gözlüğünüzün nerede olduğunu hatırlayamadığınız zamanlar oluyordur mutlaka. Kimse unutkan olarak tanınmak istemez, hatta küçük unutkanlıklarını 'Dilimin ucunda' cümlesi ile geçiştirmeye çalışır. İnsan hafızasının kapasitesi (yetişkin bir hafıza), ansiklopedilerde yer alan bilgilerin ortalama 500 kat fazlasını alabiliyor olmasına rağmen nasıl oluyor da bir gün en basit şeyleri bile unutur hale gelebiliyoruz?
Günümüz çağı,
'Teknoloji ve Bilim Çağı' olmasına rağmen neden bizler için en önemli, en kıymetli olan vücudumuza iyi bakmıyor, beynimizi ihmal ediyor ve kendimize haksızlık ediyoruz? Beynimiz, vücudumuzun küçük bir bölümünü oluşturuyor gibi görünse de, besinler ile aldığımız enerjinin, 1/5'ni kendi işlevleri için harcar ve her dakika 100 bin ile 10 milyon arasında kimyasal işlem gerçekleştirir. Tüm bu işlemler için çok miktarda glikoz, oksijen, vitamin, mineral ve enzim kullanır. Günümüzde, artan stresin yanında, özellikle beslenme koşullarının kötü olması, yanlış beslenme alışkanlıkları, yanlış diyet uygulamaları ve zayıflamanın gençler arasındaki popülaritesi
ile aşırı alkol, sigara ve kafeinli ürünlerin tüketimi gibi faktörler hafızayı maalesef kötü etkiliyor.
Beynimizin Koruyucuları
B kompleks vitaminler: B1,B2, B3,B6, B12 vitaminleri. Bu vitaminlerin eksikliği hafıza kaybına neden olur.
Antioksidan vitaminler: A, E ve C vitaminleri, beynimizi serbest radikallere (vücutta istenmeyen bileşiklerdir) karşı korurlar. Günlük hücresel etkinlikler ve enerji üretimi sonucu oluşan serbest radikaller, hücre duvarı ve içerisindeki yapıların düşmanıdır. Bu dengesiz ve güvensiz moleküller, yapıştıkları her yeri okside eder ve yaşlandırır. Antioksidanlar, serbest radikalleri zararsız duruma getirirler. Mineraller;
Demir, Kalsiyum, Selenyum, Magnezyum, Potasyum, Bakır, Çinko ve
İyot beynin güçlü olması için gerekli minerallerdir.