Kazım Kanat gitti...
Yüzündeki mücadele izlerini bile silip, kafasındaki mağrur şapkasıyla gitti...
Kanserle savaşın madalyasını göğsüne takıp gitti.
Ardında binlerce unutulmaz yazı...
Ardında renkli kavgalar...
Seyrek de olsa karşılaştığımız gazetenin yollarında, "bir yazı üzerine ayaküstü konuşmaları" yarım bırakıp gitti.
Beşiktaş sevdasının en anlamlı neferi...
Hak aramanın en yürekli kalemlerinden biri.
İnandığı davanın adamı olarak, siyah beyaz sevdasını, gelecek nesillere armağan bırakıp gitti.
Herkesin arkasından ağıt yakılmaz bizim alemde.
"Kalemini kır ama satma" diyen bir gazeteci baba olarak, ailesine şerefli bir miras, gazetecilik mesleğine onurlu bir imza atıp gitti.
Hey gidi Kazım Usta! Proleter yürekli adam.
Kimseye borçlu kalmadan, hayattan bile alacaklı gitti.
***
Ne yazık ki, her şeyin galibi zaman.
Bir Kartal, verdiği randevuya asla gecikmezmiş.
Kazım Kanat, zamana yenildiği için gitti...
Mekanı cennet olsun.