Ankethane Araştırma Şirketi'nin Doğu Ergil'in imzası ile yapılmış yeni ve taze bir araştırma var elimde. Türkiye'nin son 30 yılına ipotek koymuş bir sorunun fotoğrafı çekilmiş. İlginç sonuçlar var. Genelleme yapmayı sevenlerin ezberlerini bozacak türden sonuçlar hem de. Araştırma çok geniş kapsamlı, sorular da öyle. Hepsini buraya almam imkansız. Doğu ve Güneydoğu illerinde DTP'nin güçlü ve zayıf olduğu iller diye genel bir kategori oluşturulmuş. Aynı sorular batı illerine de sorulmuş. Batıda değişen bir şey yok, resmi söyleme yakın bir duruş kendini belli ediyor. En önemli ortak nokta insan hakları ihlalleri olduğu ve demokrasinin tam olarak oturmadığı konusunda tüm Türkiye'nin ortak düşüncede bulunması. Bölgenin en önemli fotoğrafı şu; Kürtler arasında derin bir ayrışma oluşmuş. Bir yanda DTP'yi destekleyen ve silahlı mücadeleyi bir taktik olarak benimseyen sertlik yanlıları var. Diğer yanda araştırma adını koymuyor ama biz rahatlıkla koyabiliriz; AKP'yi destekleyen ve silahlı mücadelenin karşısında olan, şiddeti benimsemeyen ciddi bir kitle daha var. Kiminin ılımlı kitle, Doğu Hoca'nın tabiriyle "tampon Kürtler" Doğu ile Batı illeri arasındaki sertliğin yumuşamasına, bölgenin daha da radikalleşmesine engel oluyorlar. Ve bu Kürtler ağırlıklı olarak AKP'ye oy veren kitleden oluşuyor. Bu Kürt kitle bir TürkKürt çatışmasını engellediği gibi DTP ve PKK'nın genel etkisini azaltan dalgakıran vazifesi görüyorlar. AKP'nin Kürtleri tabiri bugün oylar oraya gittiği için tarafımdan konmuş bir başlıktır. Yoksa yarın başka bir siyasi mecra da bulabilir. Ama her ne olursa olsun bu tampon ya da ılımlı kitlenin arzuları dikkate alınmalı, yeni söylem üretilmelidir. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bölgeye yaptığı gezi ve halkın arasında gördüğü ilgi bu araştırmanın sonuçlarını teyit ediyor zaten. Normal şartlarda askeri üst düzey temsile bölgede tepki oluşması beklenirken tam tersi paşa alkışlanıyor, resim çektirmek için insanlar kuyruğa giriyorlar. Marjinallerin sesi her zaman gür çıktığı için bölgeyi topyekun yargılayan resmi söylemin bu vesile ile revize edilmesi zamanı tam da şimdidir. Paşanın gördüğü ilgi, AKP'nin aldığı yüksek oy oranları güvenlikten çok hizmet ve yatırım öncelikli politikaların üretilmesi durumunda Türkiye'nin en büyük sorununun çözümü için ciddi mesafe kat edileceği görülüyor. Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından birisi herkesin bir Kürt sorunu olduğunu kabul etmesi. Yani zaman zaman komik biçimde Güneydoğu sorunu mu Kürt sorunu mu diye kavramsal kargaşa üzerine tartışılan bu konu, toplumun hafızasında problem olarak varlığını koruyor. Bugüne kadar güvenlik eksenli politikalar geçen bunca zamandan sonra bir şeyi değiştirmedi. Başbakan Erdoğan daha bu hafta "30 yıl önce de 6 bin kişi dağlardaydı, bugün de" diyerek aslında bu politikaların iflas ettiğini en yetkili ağızdan söyledi. Ankethane'nin araştırmasının sonuçları bu açıdan dikkatle izlenmeyi ve yetkililer nezdinde ciddiye alınmayı hak ediyor.