Ermenistan-Türkiye milli maçı sportif bir karşılaşma olmaktan çıkıp siyasi bir noktaya geldi. Geldiği siyasi nokta ise son derece olumlu. Cumhurbaşkanı Gül'ün resmi ziyaret yapmasına vesile olduğu için de sonucundan çok şu an tartışılan haliyle uzun yıllar hafızalardan çıkmayacak. Türkiye içinde tartışılmasının nedeni her konuya itiraz etmeyi muhalefet sayan bir anlayışın varlığı. Bu kısır döngüyü de Azerbaycan üzerinden oynuyorlar ki, itirazların haklı bir gerekçesi olsun. Oysa biz bu gölge boksundan çok şeyler kaybettik. Kendi kendimize ürettiğimiz düşmanlar, kompleksler, içe kapanmalar nedeniyle pek çok haklı olduğumuz konuyu masada kaybettik. Bu saçma anlayış Türkiye'nin Ermeni meselesi diye her sene hop oturup hop kalktığı bir konusu olduğuna göre, sorunları görmezden gelerek bir yere varamadığımız açık. "Türk'ün Türk'ten başka dostu" yoktur gibi saçma sapan bir anlayışı yıllar boyu kendimize rehber edindik. Oysa uluslar arası dünyada dost ve düşman kavramları yoktur, çıkarlar vardır. Kendi çıkarlarınızı koruyabilmek adına da sahaya çıkmak, diyaloglardan kaçmamak, masaya her daim oturabilmek bir diplomasi başarısıdır. Bize masa başı beceriksizliğini hamasetle kapatan zihniyetler çok şey kaybettirdiler. Bu açıdan bakınca Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyareti gerçekten çok önemli. Türkiye artık başkalarına bakmadan inisiyatif almaya alıştı. Çevresindeki ve bölgedeki her olayın içinde ve merkezinde olan bir ülkenin, doğrudan kendi problemi olan bir konuda kaçak güreşmesini beklemek artık eskimiş bir zihniyet kalıntısı. Belki bu ziyaretten sonra hiçbir şey değişmeyecek, belki çok şey değişecek. Süreci bekleyip göreceğiz. Ama kesin olan bir şey var ki, hiçbir şey eskisi gibi olamayacak. Küçücük bir Ermenistan üzerinden dünyaya caka s atan, Türkiye'den başka çıkış kapısı olmayan bir ülkeyi oyuncağı haline getiren Ermeni diasporası ile ancak bu şekilde mücadele edebiliriz. Ermenistan ile masaya oturarak.
Türkiye'ye muhtaç Diaspora'nın tuzu kuru. Hepsi yükünü tutmuş, belli doyumlara ulaşmış kişilerden ve zümrelerden oluşuyor. Ermenistan öyle mi ya? Ekonomisinden siyasetine her şeyi ile Türkiye'ye muhtaç. Eğer klasik anlayışları terk edersek, eğer onlarla bir masaya oturmayı becerebilirsek belki Azeri-Ermeni, Türk-Ermeni sorunlarında ciddi ilerlemeler kaydedebiliriz. Dünyanın tüm kriz noktalarında sözü dinlenilen bir ülke olma sürecinin sonunda küresel bir oyuncu olma ihtimali var ise, bu yol, kendi sorunlarını da çözebilme becerisinden geçiyor. Sayın Cumhurbaşkanı dış işleri bakanlığı koltuğunda oturmanın ve konuya hakim olmanın verdiği avantajla büyük bir adım attı. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendisini kutluyor ve bugünkü maçın gerçekten olumlu bir sürece katkıda bulunmasını diliyorum. Ama bir sporsever olarak da gönlüm A Milli Futbol takımımızın maçtan galip gelmesinde yana.