Her yanı ölüm kokan bir ülkede yaşadığınızı unutursunuz. Çocuklarınızı Kuran kursuna gönderirsiniz. Şehrin dışında ücra bir barınak. Böyle bir ortamda gaz kaçırır sorumsuzluk, kızlarınız hocalarını uyarır.
Ruhu aydınlık olmayan insanların yetkili olduğu ülkelerde, patlamalar çocuk oyuncağı... Çocuklarınız ölür...
Aymazlıktan daha tehlikeli terör olur mu!
***
Bir başka adreste, TIR konteynırına doldurulur kaçak işçiler.
Hayvanların nefes alamayacağı ortamda, insanlar ölür.
İnsanlık suçu işlenirken, 13 insan ölüsü, boş araziye atılır.
Sıradan bir haber gibi gelip geçer...
***
Dört yanı katillerle sarılı bir ülkede yaşadığınızı unutursunuz.
İçinizdeki orkestra bir şarkı söyler.
Kendinizi hava almak için sokağa atarsınız.
Sokağın ortasına bomba koyacak ve doğmamış çocukların bile canını alacak sırtlanları da mı görecektiniz. Gösterirler.
Bu ülkede her şey sıradandır.
En ön sıradan yer gösterirler ölüme.
Bombalar patlar, cellatlar perdeyi indirir, film kopar.
***
Filmin başka sahnesinde, canlı bombalar vardır. Başıboş dolaşırlar caddelerde.
Can almalarında sakınca görülmez.
Bu sokak bitirimleri bir gün sizin önüne çıkarlar. Para isterler.
Paranız yoktur veremezsiniz, ya da çocuklarınızın rızkını vermez istemezsiniz.
Alırlar. Canınızı bile alırlar.
Ya da trenden atarlar sizi...
Sizlerden geriye, ardından dualar okunan isimler kalır.
***
Kimse denemesin...
Bu ülkede ölmek çok kolay.