Kölelerin hayatı, ölülerden daha acıklıdır. Demokrasiyi yitirdiğiniz zaman, daha iyi anlayacaksınız bu gerçeği.
İspiyoncuların itibar gördüğü bir memlekette, bugün sahip çıkmadığınız değerlerin, aslında ne kadar kutsal bir şey olduğunu o zaman anlayacaksınız.
Yankılanan çığlıklarınızı, kendinizden başka duyan olmadığında...


Kölelerin hayatı, ölülerden daha dramatiktir.
Kitlesel korkuların bireyleri olarak, her emre itaat edeceksiniz.
Konuşma özgürlüğünüzün bile elinizden alınmasına ses çıkartmadığınız için, her hakkınız hükümlü olacak.
Son gülen resminizi kaç yıl önce çektirdiğinizi hatırlamaya çalışacaksınız.
Hayat sizleri karanlığa üfürecek.
Özgürlük dileneceksiniz köşe başlarında. "Hak verilmez, alınır" sözünü hatırladığınızda, inleyen nağmelerinizi kimse duymayacak.


Kölelerin hayatı ölülerden daha zavallıdır.
Eski bir korku filminin, son sahnesinde bulacaksınız kendinizi.
Karıncayı öldürmek kadar kolay olacak cinayetler.
Tel örgü kazaklarınız olacak, köşe başlarında tuzaklarınız.
Eser bile kalmayacak, terk ettiğiniz çağdaş yaşamdan.
Güneşten kan akacak.
Donup kalacaksınız.


Kölelerin hayatı, ölülerden daha soluktur.
Sefil ekonominin sefil kulları olarak, yarınlara postalanacaksınız.
Ödenmesi mümkün olmayan borçlarınıza bakıp, kendi darağacınızı kendiniz kuracaksınız.
Kalbinize gömülecek vatanınız.
Filistinli çocukları hatırlayacaksınız, İsrail uçaklarına taş atan...
Kendi çocuklarınızı da aynı sefaletin çocukları olarak gördüğünüz zaman kahrolacaksınız ama nafile...


Eğilen başlar, kaderine razı demektir.
Kölelik; hak edilen bir yaşamın bedelini, taksit taksit ödemektir.