Bosna'da soykırım yapmaktan aranan, binlerce insanın katili, Sırp kasabı Karadziç yakalandı.
Yıllardır "saklambaç" oynuyordu, Sırp savcıların gönüllü ebe olduğu bir oyunda.
Katilleri sadece kendi ülkeleri değil, bazen diğer ülkeler de korur.
Utançlarıyla birlikte...


Avrupa Birliği'nin üyelik için şart koştuğu bir katili, şıp diye ortaya çıkaranlar, 250 bin Bosnalı Müslüman ve Hırvat'ın ölümünden sorumludur.
Ruhunu ve bedenini şeytana satmış, böyle bir katile 13 yıl özgürlük verenler de katil hizmetkarıdır.


Karadziç yakalandığında üzerinde bir hayvan derisi vardı.
Gözleri, iki kör yılanın, gözlük takmış haliydi.
Gizleyemediği korkaklığı, beyaz sakallarının arasından fışkırıyordu.
13 yıldır saklanan aşağılık sürtük, şimdi ömür boyu hapis yatacak.
Sırbistan'a da sözde Avrupa Birliği'nin kapıları açılacak. Kanla yıkanan bir ülke, politik deterjanla temizlenecek!


13 yıl bir katili saklayanları ödüllendiren sistemin adı Avrupa Birliği'yse...
Onlarda adaletin zerresi yoktur.
Her şeyin başı politika!


Diktatörler, sadece ruhlarındaki kanlı iştah kabardığı için katliam yapamaz!
Diktatörler korkaktır.
Başka ülkelerin verdiği desteğin bedelidir bu ölümler. Önce emir verip, masum insanları öldürtürler. Sonra yakalatırlar.
Suç ve ceza aynı soydandır.


Kuşlar sadece kanatları var diye uçmaz!
Avrupa Birliği de bir katili yakaladı diye, bir ülkeyi ödüllendirmez.
Bu kasabın yakalanmasıyla, kim bilir hangi diktatörlere mesaj gitmiştir.
"Yeni diktatörler yaratacağımızdan, eskisinin hükmü yoktur!"