Kucağında sakladığı anne sıcaklığıyla, havanın sıcaklığı arasında sıkışmıştı da, dondurma almaya çıkmıştı 4 yaşındaki Taha Yıldızlı...
Yüzünde güneşin resmi, ölürken bile...
İki gözü iki okyanus ailesinin...
Yakınları çığlık çığlığa kaç gündür.
"Bizi cennette bekle küçük hanım!"
***
Aleyna Çelik bugün 4 yaşına basacaktı ama ölüme uğurlandı.
Yastığının altında duruyor süt dişleri.
Patikleri kanlı yollarda kaldı.
Bütün gül tomurcukları hasta.
Her acının tarifi var da, bu acıların tarifi yok.
İnsanlık yasta!
***
Doğmamış bebekleri bile öldürenlere ne insan diyebiliriz.
Ne hayvan!
Dünyadaki en soysuz davaların bile, böylesine ölümlerle ilişkisi yoksa...
Bunların adını başkaları koysun.
***
Ölenlerden biri benim ortaokuldaki sıra arkadaşım Halit Öge...
Öğretmenlik yapıyordu.
Birinci patlamayı duyunca yardıma koşmuş.
İnsanlık onun kitabında vardı.
Diğer ölenlerin de, Halit'ten bir farkı yoktu...
Her biri etten, kemikten insan...
Ruhuyla, bedeniyle, düşünceleriyle insan...
***
Hala, terörün sırtından kendine çıkar sağlamaya çalışan politik asalakları gördüğüm zaman, çıldırıyorum.
İnsanlara başsağlığı dilemek yerine, pankart açmayı düşünecek kadar "ruh spazmı" geçirenlere, diyecek söz bulamıyorum.
***
Dün gece kandildi...
Namuslu ve inançlı insanların duaları, karanlık düşüncelerin üzerine yürüyen ışık gibiydi.
Terörün yarattığı zehire, panzehirdir kardeşlik.
Bizler ölümüne yaşadıkça, terör kuduracaktır.
Bizler aynı toprağın insanları olduğumuzu hatırladıkça...
Terör, kendi bataklığında boğulacaktır.