Şelaleye yukarıdan bakıyoruz. Ormanın ve kanyonun içinde gerçekliği olmayan güzel bir hayal ya da düş gibi. Ona saatlerce bakabilirdim. Ama öyle bir rüzgar vuruyor ki; daha fazla kalamazdık. Hava kapalı değil ama çok sert. Yarım saat kadar daha yürüdükten sonra kanyonun üstündeki köprüye geldik. Artık vakti de gelmişti, molamızı vererek ekmek arası kaşarımızı yedik. Biraz aşağıdan şelalenin uğultusu geliyor. Geldiğimiz yerden geri dönerek 15 dakikalık öğle molamız dışında kesintisiz bir 5 saatlik yürüyüş yaparak aracımıza ulaştık.