Türk usulü demokrasi
Türk'e Türk'ten başka dost yoktur, derler, biz de inanırız. Bir bakalım öyle mi?
***
CHP'lilerin verdiği bir soru önergesine cevap veren Adalet Bakanı Fahri Kasırga, bazı resmi rakamları açıkladı. Türk Ceza Kanunu'nun işkence ve kötü muamele suçlarını düzenleyen 243-245. maddeleriyle (yeni TCK'da 94 ve 96. maddeler) ilgili açılan davalarla sanık sayısı hakkında verilen bilgiye göre; 1989-2005 yılları arasında toplam 17 bin 517 dava açıldı. Bu davalarda, 887'si kadın olmak üzere toplam 33 bin 281 kamu görevlisi sanık olarak yargılandı. Bu yıllarda, açılan davaların 12 bin 215'i sonuçlandırıldı. (5 bin küsur dava henüz sonuçlanmadı.) Davalarda, 5 bin 82 sanık hakkında mahkumiyet, 7 bin 530 sanık hakkında ise beraat kararı verildi. 2002 yılı, bin 290 dava ile en çok davanın açıldığı yıl oldu.
***
Neticede tablo şu: Türkiye'de demokrasi var, insan hakları da var, Anayasa var. İşkence de, nihayet bir insanlık suçu olarak kabul edilmiş bulunuyor: Buna karşılık; 16 yılda toplam 33 bin kişi hakkında işkence yapmak iddiası ile dava açılmıştır. Yılda ortalama 2 bin kamu görevlisi işkenceci suçlaması ile sanık sandalyesine oturmuştur.
***
Demek ki pratikte, bir Türk kamu görevlisi, karşısına suçlu olarak gelmiş başka bir Türk'ü görünce dayanamıyor ve duyduğu dostluk ve yakınlık sebebiyle işkence yapması gerektiğini düşünüyor. Sırf dost olduğu için, suçlu bir Türk olmaktan vazgeçip, iyi bir Türk olsun diye...