Erken seçim kaçınılmaz
Anayasa Mahkemesi, raportörün görüşüne rağmen, farklı bir karar verdi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk 2 turunda 367'yi toplantı nisabı olarak kabul etti. Hepimiz, 1980 öncesi sonu gelmeyen turlar yüzünden Cumhurbaşkanı'nın bir türlü seçilemediğini ve bu hususun da darbe gerekçelerinden birini teşkil ettiğini hatırlıyoruz. Raportör, o günlere de atıfta bulunarak, 1982 Anayasası'ndaki 102. maddenin cumhurbaşkanlığı seçimini kolaylaştırmak üzere kabul edildiğini, bu yüzden seçimleri bloke edecek bir düzenlemenin söz konusu olamayacağını vurgulamıştı. Ama, Turgut Özal'ın atadığı 2 Anayasa Mahkemesi üyesi, Sacit Adalı ve Haşim Kılıç hariç, diğerleri, hukuku zorlayarak, belki de "rejimi kurtarmak için" 367'yi toplantı nisabı olarak benimsediler. Bundan böyle, yüksek nisap yüzünden aynı 1980 öncesinde olduğu gibi, Cumhurbaşkanı'nı seçmek çok zor olmayacak mı? Bugün 1980 öncesinden farklı olarak, Cumhurbaşkanı seçilmediği takdirde erken seçime gitme müeyyidesi var. Ama, seçimi bertaraf etmek için, tarafların uzlaşma ihtimalinin eskisine göre daha kuvvetli olduğu kabul edilse bile, artık, siyasağırlığa sahip tecrübeli isimler yerine, üzerinde mutabakat sağlamanın daha kolay olacağı Sezer gibi, pek bilinmeyen, tanınmayan bürokratlar Çankaya'ya çıkacaktır. Birinci tur tekrarlanacak; DYP ve ANAVATAN Partisi sadece siyasi menfaatlerini düşünseler, bu toplantıya katılabilirler. Ama, Anayasa Mahkemesi'nin karar süreci gibi, oylama da, Genelkurmay bildirisinin gölgesi altında cereyan edeceği için, olumlu bir sonuç sağlanabileceğini düşünmüyoruz. Düğüm, sandıkta çözülecek. AK Parti, vakit geçirmeden bir an önce erken seçimi ilân etmeli.
Özal'ın seçtikleri: Haşim Kılıç, Sacit Adalı Demirel'in seçtikleri: Tülay Tuğcu, Fulya Kantarcıoğlu Sezer'in seçtikleri: Ahmet Akyalçın, Mehmet Erten, Serdar Özgüldür, A. Necmi Özler, Şevket Apalak, Serruh Kaleli, Osman Paksüt
|