Nur Serter değişti mi? 14 Nisan mitinginin başını çeken Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yöneticileri, hedef tahtasına oturtuldu. Ama, bu kimsenin kabahati değil. Şener Eruygur Paşa'nın adı, darbe hazırlıklarına karıştı; yardımcısı Nur Serter'in ise bir zamanlar "Sevgi Birliği" adlı bir kuruluşun ruh çağırma seanslarına katıldığı ileri sürülüyor. Olayı ilk, Sabah gazetesinden Murat Bardakçı duyurdu. Nur Serter, seanslara katılmasa dahi, "Sevgi Birliği" dergisinde yazı yazmış. Mesele sadece ruh çağırmakla sınırlı da değil; bu grubun lideri Refet Kayserilioğlu, ilahmesaj aldığına ve olağanüstü güçlere sahip olduğuna inanan bir kişiymiş. Her şeye rağmen, yıllarca önce, belirli bir düşünceyi benimsemiş olanları, "Bugün neden farklı konumdasın?" diye suçlamayı yanlış buluyoruz. Nur Serter'in 1997'de yayınladığı "21. Yüzyıl'a Doğru İnsan Merkezli Eğitim" isimli kitabını da biliyoruz. O tarihte, adım başı ve her vesileyle Atatürkçülük'ü kullananlara çatıyor, Türk eğitiminin kendisini kuşatan dogmalardan sıyrılarak insanı merkez almasını istiyor, Atatürk ilkelerinden milliyetçilik ve devletçiliğin geçerliliğini kaybettiğini vurguluyordu. "Milliyetçilik artık yerini dünya vatandaşlığına terk etmektedir. Atatürk milliyetçiliği, Türkiye'nin kutsallaştırdığı, hatta üzerinde fazla düşünmeden değişmez kabul edip, kendisini aldatarak kutsallaştırdığı bir kavramdır" sözleri, Nur Serter'e ait. Serter, ders kitaplarına "yerli yersiz serpiştirilen Atatürk'le ilgili cümlelere" de karşı çıkıyor ve şu örnekleri veriyordu: "Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabının Tevfik Fikret'i anlatan bölümü, ünlü şairden çok Atatürk'ü referans vermekte. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ders kitaplarında, 'Atatürk'ün ahlâkla ilgili görüşleri'; 'milli seciye kavramı ve Atatürk'; 'Atatürk'ün çalışma ile ilgili güzel sözleri'; 'Atatürk'ün dinimiz ve laiklikle ilgili görüşleri'; 'Atatürk'ün adalet ve ahlâk konusundaki sözleri' gibi başlıklara rastlanmakta, liseler için Sosyoloji kitabındaki başlıklar da gene Atatürkçü düşünceyi vurgulamakta: 'Atatürkçü düşüncede millet anlayışı'; 'Atatürkçü düşüncede sosyal ve kültürel milli güç'; 'Atatürkçü düşüncede kadının yeri ve hakları'; 'Atatürk'ün akla verdiği önem' vs..." 1997 yılında Nur Serter, aşağı yukarı bizim gibi düşünüyordu. Galiba, onun kimyasını Kemal Alemdaroğlu bozdu; şimdi de Alemdaroğlu'na benzeyen bir başka lider buldu: Şener Eruygur. Babası emekli Albay Emin Aytekin'e "darbeci" denilerek eleştirilmesini ise çok haksız buluyorum. Çünkü Emin Aytekin, daha sonra, 27 Mayıs'ın olumsuz neticelerini görmüş, asker içine sokulan nifakı kavramış ve darbelerin ülkeye de Türk Silâhlı Kuvvetlerine de zararlı olduğu kanaatine varmıştı.
Servisi 
14 Nisan mitinginin başını çeken Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yöneticileri, hedef tahtasına oturtuldu. Ama, bu kimsenin kabahati değil. Şener Eruygur Paşa'nın adı, darbe hazırlıklarına karıştı; yardımcısı Nur Serter'in ise bir zamanlar "Sevgi Birliği" adlı bir kuruluşun ruh çağırma seanslarına katıldığı ileri sürülüyor. Olayı ilk, Sabah gazetesinden Murat Bardakçı duyurdu. Nur Serter, seanslara katılmasa dahi, "Sevgi Birliği" dergisinde yazı yazmış. Mesele sadece ruh çağırmakla sınırlı da değil; bu grubun lideri Refet Kayserilioğlu, ilahmesaj aldığına ve olağanüstü güçlere sahip olduğuna inanan bir kişiymiş. Her şeye rağmen, yıllarca önce, belirli bir düşünceyi benimsemiş olanları, "Bugün neden farklı konumdasın?" diye suçlamayı yanlış buluyoruz. Nur Serter'in 1997'de yayınladığı "21. Yüzyıl'a Doğru İnsan Merkezli Eğitim" isimli kitabını da biliyoruz. O tarihte, adım başı ve her vesileyle Atatürkçülük'ü kullananlara çatıyor, Türk eğitiminin kendisini kuşatan dogmalardan sıyrılarak insanı merkez almasını istiyor, Atatürk ilkelerinden milliyetçilik ve devletçiliğin geçerliliğini kaybettiğini vurguluyordu. "Milliyetçilik artık yerini dünya vatandaşlığına terk etmektedir. Atatürk milliyetçiliği, Türkiye'nin kutsallaştırdığı, hatta üzerinde fazla düşünmeden değişmez kabul edip, kendisini aldatarak kutsallaştırdığı bir kavramdır" sözleri, Nur Serter'e ait. Serter, ders kitaplarına "yerli yersiz serpiştirilen Atatürk'le ilgili cümlelere" de karşı çıkıyor ve şu örnekleri veriyordu: "Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabının Tevfik Fikret'i anlatan bölümü, ünlü şairden çok Atatürk'ü referans vermekte. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ders kitaplarında, 'Atatürk'ün ahlâkla ilgili görüşleri'; 'milli seciye kavramı ve Atatürk'; 'Atatürk'ün çalışma ile ilgili güzel sözleri'; 'Atatürk'ün dinimiz ve laiklikle ilgili görüşleri'; 'Atatürk'ün adalet ve ahlâk konusundaki sözleri' gibi başlıklara rastlanmakta, liseler için Sosyoloji kitabındaki başlıklar da gene Atatürkçü düşünceyi vurgulamakta: 'Atatürkçü düşüncede millet anlayışı'; 'Atatürkçü düşüncede sosyal ve kültürel milli güç'; 'Atatürkçü düşüncede kadının yeri ve hakları'; 'Atatürk'ün akla verdiği önem' vs..." 1997 yılında Nur Serter, aşağı yukarı bizim gibi düşünüyordu. Galiba, onun kimyasını Kemal Alemdaroğlu bozdu; şimdi de Alemdaroğlu'na benzeyen bir başka lider buldu: Şener Eruygur. Babası emekli Albay Emin Aytekin'e "darbeci" denilerek eleştirilmesini ise çok haksız buluyorum. Çünkü Emin Aytekin, daha sonra, 27 Mayıs'ın olumsuz neticelerini görmüş, asker içine sokulan nifakı kavramış ve darbelerin ülkeye de Türk Silâhlı Kuvvetlerine de zararlı olduğu kanaatine varmıştı.
