Yarım hoca dinden eder
Zaman zaman dinkonulardaki tartışmalar can sıkıyor. Meselâ, İstanbul Müftülüğü'nün okuduğu "yemeğin sol yerine sağ elle yenilmesini" tavsiye eden hutbe. Diyanet İşleri Başkanlığı bu hutbeye karşı çıktı ama İstanbul Müftüsü ısrarlı davrandı. Zaten, bir kişi solak değilse, sağ eliyle yemek yer. Solaksa, sağ elini kullanması için ısrar edilmesi, psikolojik olarak da tıbben de sakıncalıdır. Peki durup dururken neden "sağ el hutbesi" okunuyor ve "Sağ elin kullanılması bir başka edeptir" deniliyor? Bu tavsiye, bıçak kullanılan yemekler için geçerli. Genelde, bıçağı sağ elinizle tutup, önünüzdeki eti veyahut balığı kesiyorsunuz, sol elinizdeki çatalla da lokmayı ağzınıza atıyorsunuz. İşte bu noktada, İstanbul Müftülüğü'ne göre "edep dışı" davranıyorsunuz. Çünkü, önce kesim işini tamamlamalı, sonra çatalı sağ elinize alıp yemeğinizi yemelisiniz. Dikkat edin, çevrenizdeki muhafazakâr insanlar hep böyle yer. Biz, onların tercihine saygılıyız ama, durup dururken camilerde "sağ el" hutbesi okunmasına da karşıyız.
***
Bir başka tartışma konusu: "Kızlık zarı diktirmek helâl midir?" Bu konularda fetva verenler veya yorum yapanlar, fazla dindar olmayanların diline düştüklerini acaba anlamıyor mu? Pazartesi günkü Hürriyet ise "cennet- cehennem" meselesini ele almıştı. Taraflardan biri, Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, diğeri Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Süleyman Ateş. Ateş "Cennet Müslümanlar'ın tekelinde değil" yazıyor, Mehmet Şevket Eygi ise buna karşı çıkıyor. Çünkü "farklı dinden olanlar, Kur'an-ı Kerim'i ve Resullallah'ı inkâr ettikleri için kafirdirler ve cennete giremezler". Çocukluk yıllarımda, Notre Dame de Sion'da okurken, kendilerini Allah'a adayan rahibelere bakar, iyi yürekli, yardımsever bu insanlar cennete kabul olunmazken, bizim gibi mutlaka günahı sevabından fazla kişilerin cennete girmesinin neden daha büyük ihtimal olduğunu bir türlü anlayamazdım. Rahibeler bize, birbirimizi sevmeyi, muhtaçlara yardım etmeyi, ihtiyarlara şefkat göstermeyi, paylaşmayı öğrettiler. Ders saatleri dışında sürekli dua edip, İncil okurlardı. Ben daha o günlerde karar verdim: "Bu rahibeler mutlaka cennete gidecek." Şimdi tutmuş Mehmet Şevket Eygi, onlara "kafir" diyor. Üstelik dinlerarası diyalogu savunan Fethullah Hoca gibileri de kınıyor. "Yarım doktor insanı candan, yarım hoca dinden eder" derler. Bu yüzden, din konusunda düşünce ileri sürenler, büyük özen göstermeli.