Ankara'nın havası
Evvelki akşam Sözün Özü'nde Abdullah Gül ile bir söyleşi yaptım. Tabii kendisine herkesin merak ettiği malûm soruyu da sordum: CumhurbaşkanlığıseçimlerindeBülentArınçveTayyipErdoğanilearalarınakarakedigirmesiihtimalimevcutmuydu?Nisan-MayısaylarındaTürkiye'ninesenliğiniveistikrarınıtehlikeyeatacakgelişmelerolmasıimkândahilindemiydi? Gül beklediğimiz cevabı verdi ve "Biznefislerimiziönplanaçıkarmayız;başkapartilerdekigibikoltukuğrunabirbirimizlekavgaetmeyiz" dedi. Ama bir süredir medya köşelerinde farklı tahminler yer alıyor. Özellikle Bülent Arınç'ın, sadece Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına rıza göstereceği, Abdullah Gül'ün adaylığı halinde, kendisinin de bu makama talip olacağı belirtiliyor. Bu konuda Arınç'ın verdiği ipuçlarından söz ediliyor. "BirdönemdahaTayyipErdoğan-AbdullahGülikilisiişigötürsün" şeklindeki yorumu, örneklerden biri. Arınç'ın gönlünde Çankaya'ya çıkmak yatıyor ama gözü kara bir mücadeleye gireceğini, Abdullah Gül'ü çiğneyerek kendisini empoze edeceğini hiç sanmıyoruz. Gerçi Meclis Başkanlığı'nı tercih edip, sıcak siyasetten uzak durması, Çankaya'ya hazırlanmak içindi fakat, gelişmeler onun istediği gibi cereyan etmedi. Maalesef, belirli bir kesimde, en yüksek direnç, ona karşı oluştu. Sözün Özü'ndeki sohbetimizde, Abdullah Gül, eski cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ne kadar bunalımlı geçtiğini hatırlatarak, "Buseferkiöyleolmayacak;aynıçalkantılaryaşanmayacak" diye konuştu. Gül, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir doktora tezi okumuş bayram tatilinde. Her defasında manivelanın nasıl sıkıştırıldığını çok iyi biliyor. Sözgelimi, 1961 seçimlerinden sonra, Cemal Gürsel'in daveti üzerine Köşk'e giden parti liderlerinin imzaladıkları ÇankayaProtokolü'nü hatırlattı. Bu protokol ile, seçimden çıkan partiler, İnönü'nün başbakanlığını kabul etmişler ve CHP ile koalisyon yapmaya zorlanmışlardı. Ayrıca, Ali Fuat Başgil baskı kullanılarak adaylıktan vazgeçirilmiş, Cemal Gürsel rakipsiz olarak Meclis tarafından Cumhurbaşkanı "seçilmişti"(!).
***
Tesadüf bu ya, programdan sonra Sheraton Oteli'nin lobisinde otururken, çok yakından tanıdığım, kulağı delik bir siyasetçi ile karşılaştım. Ona merakla sordum: * Bazıçevreler,Erdoğan'ıncumhurbaşkanlığınıistemiyorlaramabunuengellemeninyolunedir? - 1961'de Çankaya Protokolü'ne benzer bir protokol imzalanamaz mı? Sezer, parti liderlerini uzlaşma için Köşk'e çağırır; baskı yapılır; Tayyip Erdoğan adaylıktan çekilir... * Geçbunları...BugünTürkiye'de1961şartlarıyok.TayyipErdoğan,ölürdebaskıileadaylıktançekilmez.Ayrıca,gazetelerinönemlibirbölümübugirişimionaylamaz. - Bunun şartları yaratılır. Aynı baskılar gazeteler üzerinde yapılır. Anayasa'ya göre, adaylar ilk 10 gün içinde isimlerini Meclis Başkanlık Divanı'na bildirmek zorunda. Diyelim ki, adaylıktan vazgeçirildiler; o zaman, kimse seçilemeyeceğine göre, parlamento feshedilir ve seçimler yenilenir. Bu da olmadı diyelim... AK Parti'nin milletvekilleri etki altına alınır. AK Parti'nin 70 milletvekili fazlası var. 35-40'ının yer değiştirmesi, seçimleri etkiler. * Nedenbukadaryükseksayıdamilletvekilipartisineihanetetsin? - Cumhurbaşkanı seçiminden sonra genel seçimlere gidiliyor. Birçok milletvekili, bir daha seçilemeyeceğini biliyor. O kişilere çengel atılabilir. İlk turda Tayyip Erdoğan'a çıkan oylar, salt çoğunluğun, yani 276'nın altında kaldığı takdirde bu iş bitti demektir. Kanama devam eder ve turların sonunda kimse seçilemezse Meclis feshedilir. Genel seçimlere az bir süre kalması, milletvekillerinin çok daha kolay etkilenmesini ve yönlendirilmesini sağlayacaktır. Nasıl olsa bir daha seçilemeyeceklerini düşünenler açısından Meclis'in feshi caydırıcı bir unsur değil. * Bakıyorumhesaplarıincedeninceyeyapmışsınız.AmaböyleayakoyunlarıAKParti'ningenelseçimlerdeoyunuarttırmazmı? - Meclis çoğunluğuna rağmen, Cumhurbaşkanı'nı seçemeyen, gerginlik yaratan bir parti, genel seçimlerde de hezimete uğrayacaktır.
***
İşte size iki farklı bakış açısıyla Ankara'nın havası...
***
* Metropol'ün araştırmasına göre, Cumhurbaşkanı kim olsun? Tayyip Erdoğan % 15.8, Bülent Arınç % 9.1, Ahmet Necdet Sezer % 4.5, Abdullah Gül % 3.2, Kararsız % 50. Acaba Arınç, bu oranlara baktığı için mi "Erdoğan olmazsa Çankaya benim hakkım" diye düşünüyor?