Dostlar kendini kötü günde belli eder
Çok hastayım çoooook!! Elim klavyenin üzerinde tıpkı bir ruh gibi gezinmekte... Basmak istediğim her tuşa ulaşmakta o kadar zorluk çekiyorum ki, tıpkı içi çekilmiş, içi boşaltılmış acı çeken bir ruh gibi... Bitkinim, bedenim zehirlendi, ateşim var. Saatlerce dayak yemiş ve bir kenara yığılmış gibiyim. Böyle zamanlarda bizi ayakta tutan tek şey pek tabii ki dostlar ve kötü zamanlarda ortaya çıkıp sizi şaşırtan arkadaşlar. Bir de saçma bir inanış vardır ya, şu sanat camiasından dost, arkadaş çıkmaz diyenler. Koca koca yalanlar bunlar sevgili okuyucularım. Evet, ben çok ciddi bir zehirlenme geçirdim ama beni bu kadarı devirmez, ben buna hastalık demem. Hastayım diye anons da etmem! Hastalık hastası; yani hasta olmayı hayatın akışında mümkün görmeyen aile fertleri arasında yetişirseniz, eminim siz de benim gibi bir yetişkin olmayı seçersiniz. Efendim, bir zehirlenme için bile olsa aldığım çiçekler, mesajlar, telefonlar, gelen dostlar... Beni kolumda serum, hasta yatağımda yatarken en çok güldüren mesaj Şahan'dan (Gökbakar) geldi: "Öyle her bulduğunu yersen,titreme de gelir, cırcır da olursun" diyordu. Ne gariptir ki, Beyazıt da "Öyle her bulduğunu yersen belediye seni işte böyle zehirler!!" yorumunu yaptı. Ama sevgili dostlarım ben hiç de pisboğaz biri değilim ki!! Ama dostlarla geçirilmiş muhteşem bir Pazar gününü sonlandırmanın en güzel şekli televizyonda popstar seyredip, kontör tüketmek değil midir zaten! Eee yanında mideyi şenlendirmek de pek bir güzel olur... Sonuç: Sol kolumdaki serum klavyeye uzanmama, şu güzelim havada (evim boğaza iki adım) kapımdan çıkmama öyle bir engel ki... Pişmanım yediklerimden, hem de çok!! Siz siz olun olabildiğince ev yemeği tüketin. Yoksa tıpkı benim gibi dizanteri olursunuz. Eee bu durumda, yani kolun teki neredeyse kullanım dışı, kafa ateşli... Yani pek bir bulanık bu hafta yazımı kısa kesmek zorunda kalacağım gibi gözüküyor ama sevenlerime müjde. Dişime göre bir role hazırlanıyorum! Hem okuyorum hem de kahkahalarla gülüyorum ve biz bu işi kendimiz bu kadar gülerken nasıl çekeceğiz diye kara kara düşünüyorum. İlerleyen günlerde sinema filmimle ilgili daha fazla bilgiyi yine köşemden vereceğim. Son olarak arkadaşlar, dostlar ve en önemlisi üfürükten teyyare yakınlarımız kendilerini kötü günde belli ederlermiş ya işte öyle bir yakınıma, ufak bir mesajım olacak: