Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 09 Aralık 2006  
Yazar Arşivi

Mehmet'ten alıp Mehmetçiğe vereceğim

Sevgili Takvim okuyucuları, size bir açıklama borçluyum. Bıktınız, utandınız, kınadınız, küfür ettiniz, dedikodusunu yaptınız, dalgasını geçtiniz ama nafile! Sizi bacak arası fiyatlandırma ve etiketlendirme haberlerine esir ettiler... Hem de çok uzun bir süredir.
Siz de alıştınız artık medyada bu konuda fütursuzca ahkam kesen bu ahlaksızlara, vurdumduymazlara, şizofren yorumculara...
Peki ama "Sana ne demeli?" diyorsunuz değil mi? Haklısınız, senelerdir bu konu üzerine yazılmadık konu, yorum, iftira kalmadı ama dedim ya, siz çok haklısınız; "Konuyu ortaya atan sensin, şimdi ayıkla pirincin taşını" diyorsunuz. Doğru diyorsunuz, hoş diyorsunuz da yanılıyorsunuz. Şimdi de "Nasıl yani?" diyorsunuz; hemen açıklayayım:

AHLAKSIZ TEKLİF ALMADIM
Efendim bildiğiniz gibi seneleeer önce bir haberle başladı her şey. Bir gazetecinin haberini daha şöhretli ve meşru kılabilmesi amaçlı böylesine rezil, böylesine kadını aşağılayan (ki haberi yapan kişi de ne tesadüftür ki bir kadındı...) haberine ismimi kenar süsü etmişti. Ve benim ağzımdan çıktığını iddia ederek, bunu büyük puntolarla manşete taşımıştı... İşin komik tarafı, aynı şahsiyet seneler önce kendi uydurduğu habere kendini o kadar kaptırmış olacak ki zaman zaman konu üzerine yorumlar dahi yazmaktan geri kalmıyor. Yani hala senelerdir yakalayamadığı o şöhretin peşine takılmış kanat çırpıyor... Daha da açmak gerekirse, benim bana bir ahlaksız teklif yapıldığına dair bir söylemim olduğu iddia edildi ve hala ısrarla ediliyor. Sevgili Takvim okuyucuları, senelerdir kamuoyunu lüzumsuz yere işgal eden konu ile ilgili olarak gerçekleri merak ediyor musunuz? İşte size gerçekler:

ŞÖHRET ARZUSU KOLTUĞUNDAN ETTİ
Bir
deli kuyuya taş attı ve "birileri" doğruluğunu soruşturmadan arkasından atladı. Hala da kuyunun içinde debelenmekteler... Peki kim bunlar ve iddalarının ne kadar arkasındalar?
Mehmet Yıldırım; bildiğiniz gibi namını ve şöhretini "eskiden" işgal ettiği Ticaret Odası Başkanlığı koltuğuna değil mezbahada et fiyatlandırma meziyetine borçlu... Kendisini, seneler önce oldukça yakından takip ettiği magazin sayfalarından okuduğu bu asparagas habere karşılık sorumlu hissederek, işadamlarının bekaret kemeri görevine terfi ettirildi. Konuştukça konuşuyor, susturabilene aşk olsun. Hoş susturmaya çalışan da yok ya neyse... Herkes memnun, böylesine medyatik böylesine belden aşağı bir polemiğe kim 'hayır' diyebilir ki... Tabii Braveheartçılık oynamanın sonucu bir hayli ağır ödeniyor hem itibar hem koltuk yoksunu olunuveriyor...

BİR DE MEDYAYI SUÇLUYOR
Şimdi gelelim konu ile ilgili ilginç gerçeklere: Sevgili basın mensubu arkadaşlarım, temcit pilavı tadındaki bu konuda en çok suçlanan sizlersiniz, haberiniz var mıydı? Bulduğu her mikrofona konuşan yaşlı amcanın avukatları mahkeme binasında sizleri suçluyor, "Siz de çok iyi bilirsiniz Deniz Hanım, medya denilenleri nasıl da çarpıtıyor" diyerek, benden onay bekliyor... İnanmıyorsanız bakınız mahkeme kayıtlarına...
Bu arada senelerdir üzerine yorumlar yapılan sözde demeçin benim ağzımdan çıktığına dair iddaları kanıtlayacak şahsıma ait ne bir video görüntüsü ne de ses kaydı mevcut, yani kısaca yapılan hakaretler, yorumlar, iftiralar kanıtsız ve asılsız. Yine mi inanmakta zorluk çekiyorsunuz, bakınız mahkeme kayıtlarına...

ARAYA KİMLERİ SOKTU!
Bu demek oluyor ki açtığım 100 bin YTL'lik tazminat davasından kazançlı çıkma olasılığım bir hayli yüksek. Ama bu para benim cebime girmek yerine Mehmetçik Vakfı yolcusu. (Keza senelerdir tam ortasında tutulduğum bu rezaletin maneviyatta aldığım yaraların, maddiyatta bir karşılığı, bir cezası yok.)
Bu arada davayı bitirmek için para talep ettiğim yorumlarına gelince... Kendi yorumunuzla "dava arkadaşım" sevgili Mehmet Yıldırım, davadan vazgeçmem için isterseniz araya soktuğunuz medya patronlarından, gazete yazarlarına, şarkıcılardan üvertürlere kadar birçok ismi siz açıklayın da beni büyük bir zahmetten kurtarın. Hoş siz bunları da inkar edersiniz ya; doğaldır...
Peki ya yemek yiyerek uzlaşmaya varmamız konusundaki talebinizi sonrasında endişe içerisinde bana mal etmenize ne demeli? (Bu arada Sevgili Mehmet Bey'in uzlaşma yemeği için teklifi şuydu: Yenecek bir akşam yemeği sonrasında sözde yakalanılacak gazetecilerin huzuruna tek başıma çıkacak ve açıklama yapacaktım... Ne makul bir uzlaşma teklifi değil mi!!)

DAVAMIN ARKASINDAYIM
Konu
ile ilgili olarak en son ve en acayip gelişmeye gelince: Açtığım dava kapsamında karşı tarafın elle tutulur ne bir delili ne de bir şahidi var.
Davanın ilk duruşmasından bugüne kadar tanık olarak ortaya attıkları bir tek isim vardı, ısrarlılardı, dinlenecekti bu şahit. Şahidimiz Mehmet Yıldırım'la bu nezih röportajı yapan muhabir Reşat Balcıoğlu... Senelerdir bu şahit ortalarda yoktu, ama artık kanunlar zorla da olsa bu şahidi mahkemede görmek ve dinlemek istiyor. Mehmet Yıldırım'ın sonu gelmez hakaretleri dur durak bilmiyor; konuya bilirkişi olarak arkadaşları olarak tasvir ettiği sözde işadamlarını dahil ediyor ve ikinci davam için yol açılıyor.
Kamuoyundan tekrar tekrar özür dileyerek davamın sonuna kadar arkasında duracağımı buradan açıklıyorum. Biliyorum çok sıkıcı; daha birkaç sene bu konu üzerine haberler yazılacak, kendini bilmezler yorum yapacak, kadınlar özellikle hemcinsleri tarafından büyük bir iştahla yaralanacak...

PANİKLE UYANIYORUM
Mehmet Yıldırım, sana sesleniyorum: Beni kamuoyu nezdinde küçük düşürmek için mahkemede ispatlı olan doğruları saklama. Sen herkesten çok daha iyi biliyorsun ki benim böylesine iğrenç bir demecin altında imzam yok, ama ben her sabah bugün acaba bizim k... horoz neler yumurtlamış paniği ile yataktan kalkmaktayım. Ne saçmalarsan saçmala ama benim bu demeci verdiğimi ispatlayamadığını eklemeyi unutma olur mu!
Ve sakın unutma sen de bir kız babasısın, böylesine altı dolmamış bir iftira ile bir babanın yüreğini nasıl yakmaktasın hatırla... "Birçok işadamı 3-5 kuruş için öldürülüyor" diyorsun, ama senin 29 yaşındaki bir genç kadına ettiklerin hangi ahlak anlayışının sınırlarında dolaşıyor? Bana sorarsan yoldan çıkmışlığın, ahlaksızlığın, fikir yozlaşmasının altını çiziyor. Kadına sözlü şiddetin bin kötekten ağır olduğuna işaret ediyor. Tekrar ediyorum, yaptığın açıklamalarla zaten yok olmuş itibarını beş paralık etmek senin özgür iradende, kendini daha fazla nasıl rezil etmek istersen et, ama artık beni bu konuya bulaştırma!
Var olmayan bir demecin üzerine yaklaşık 3 senedir şöhretine şöhret kattın ama artık doğruları konuşma vaktin gelmedi mi ne dersin? Delilin, ispatın kadar konuş artık olur mu keza ben sana dava açmaktan senin gibi biriyle davalık olmaktan o kadar utanıyorum ki...
Ve konu üzerine yorum yapan hep "Aynı tarz kadınlar" son sözüm size; yok yok vazgeçtim... Çünkü insan adının anıldığı insanlar kadar varmış... Dedim ya aynı tarz yani aynı yolun yolcusu...

AHMET HAKAN CEVAP VER
O zaman bu durumda son sözüm, öz kardeşi Abdullah Topel Coşkun'un ve kendisininde "ortak"olduğu İroni Yayıncılık'ın 39 milyar 444 milyon liralık iş için İGDAŞ'tan 336 milyar 305 milyon tahsil ederek 297 milyar liralık haksız kazanç elde ettiği iddaları ile vakti zamanında şöhretlenen, şimdilerde Hürriyet gazetesine tezgah kurmuş seyyar yazar Ahmet Hakan'a; bu yazıdan da anlaşıldığı üzere konuya ilişkin kestiğiniz ahkam şahsım adına boş çıktı.
Hoş zaten bu alışılageldik bir durum ya neyse. Şimdi siz bırakın da benimle ilgili altı boş, hukuk sınırları dahilinde ispatsız kalmış, deli saçması iddalara tuhaf yorumlar yapmayı da tüm kamuoyunun merakını gidermek adına sizi daha fazla ilgilendiren konulara açıklık getirin; Mesela "Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, nitelikli dolandırıcılık, sahte belge düzenlemek, görevi ihmal zimmet ve ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yargılanan özkardeşiniz temize çıktı ya da Zeynep Tunuslu ile izdivacınız yakın mı?!!!
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Papa ve bizim köyün delisi   / 02-12-2006
 Gerçek aşka yürüyüş   / 25-11-2006
 Çamur at, izi kalsın!   / 18-11-2006
 Aşık olduğumuz adamlar...   / 11-11-2006
 Pop kültürü, ünlü olmak ve inanç üzerine...   / 04-11-2006
GÜNCEL
Acıları Acıları ateş topu!
'Beckham Rıdvan' teknenin pervanesine kapılıp can verdi, kara haber...
Mahkemeden ünlüler geçti!
Çıplak heykele saldırı
Sis İstanbul'u rehin aldı
Şehit astsubay uğurlandı
Hainler kanlı plan yaparken...
Kaza gitti izi kaldı
SPOR
Oskay'ın Oskay'ın 7 yalanı
Daha önce Telegol programında ortaya koyduğu iddiaların aksine bu kez...
Ligin 'Halis' muhlis kralı 1-0
20 bin taraftar kaçak seyretti
Tigana kükredi
Erken sevinmesinler
Tek hedef galibiyet
Kartal'a vız geldi: 80-64
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Sisli 13°C 7°C 
ANKARA Sisli 11°C -2°C 
İZMİR Parçalı Bulutlu 17°C 7°C 
ANTALYA Az Bulutlu 18°C 10°C 
ADANA Az Bulutlu 19°C 1°C 
EKONOMİ
IMKB E: 39.320,470 D:% -1,35
DOLAR S: 1,436 D:% 0,17
EURO S: 1,914 D:% 0,53
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu