Aşık olduğumuz adamlar...
Her kadının belleğinde özel, limitli kullanıma açık bazı alanlar vardır. İşte kadınlar bu alanda hayran oldukları adamları gizlerler. Peki ama kadınlar bu adamları nasıl seçer, eler, oraya yerleştirirler? Bir kadında hayranlık uyandırmak için ne gerekir? Son günlerde yurtdışında moda haline gelen ve "sözde" kadın tavlama ve etkileme seminerlerinin bu kadar rağbet görmesi de şu iki sorunun cevabını bulmak içindir! Ama bunlar derdinize deva olmaz sevgili karşı cinsten dostlarım...
HAYATA DÖNÜŞ Bendenize bu soru sıkça sorulur "herkes size hayran" (ki ben buna kesinlikle katılmıyorum) peki ama siz kime hayransınız ya da birine hayran olmanız mümkün müdür?! (bak bak!! sorunun devamının tuhaflığa bak!) sorunun cevabı; pek tabii ki benim de hayran olduğum, belki hiç tanışmayacak olsakta çok uzaklardan ona sevgimi, saygımı, beğenimi ve hatta bazı zamanlarda dualarımı gönderdiğim, başarılarına alkış tutup, sevinçlerine onun haberi olmadan ortak olduğum birileri mutlaka vardır. İşte şahsıma ait bu listenin sıra başındaki İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'a, şu günlerde tekrar beş yıldız verdim ve böylesine şahsına münhasır bir İspanyol'a gönül verdiğim için kendimle gurur duydum! Almodavar'ın 17. filmi "Volver" bugünlerde sinemalarda. Volver kelime anlamı olarak "Geri Dönüş" manasına geliyor. Aslında bir bakıma Almodavar'ın hayata dönüşünü simgeliyor da diyebiliriz. Salt İspanya'da doğduğu "la mancha"ya yani ana kucağına veya kadınların dünyasına bir dönüş değil bu. Almodavor 2006 Cannes Film Festivali'nde üç dalda ödüle aday gösterilen "Dönüş", "En iyi aktris" (filmin tüm aktrisleri) ve "En iyi senaryo" dallarında ödüle layık görüldü. San Sebastian Film Festivali'nde de FIPRESCI Ödülü'nün sahibi oldu; yani kısaca dönüşü muhteşem oldu!! Şimdi bu yazımda ki ana fikir sizlere ne kadar entellektüel olduğumu ispatlama çabası, bakın ben sinemadan da anlarım fiyakası atmak veya iyi bir yönetmen olursanız öldüren cazibe siz olursunuz demek değil. Benim derdim tıpkı benim gibi "ölüm"le derdi olanlarla; yani çok sevdiğiniz birinin beklenmeyen ölümüne kafayı takanlara, ne kadar inançlı olsada bu haksız gidişe isyan bayrağı açma cesareti gösterenlere bir adres bildirmek derdindeyim.
CAZİBELİ İSPANYOL KADINLARI İşte sizler yani bizler gibi düşünenlere bir fırsat, yönetmen Almodavar'ın doğduğu köyde 'ölüler asla ölmez' şeklinde bir inanış var. Kaybettiklerinizle o köyde tekrar buluşabilir misiniz, bilemem ama içinizde tıpkı benim gibi zamansız kaybettiğiniz biri ile ilgili olarak ağırlık taşıyorsanız, sinema salonundan hafiflemiş olarak çıkacaksınız emin olun. Not: Ha, 'benim böyle bir kaygım yok, sinemada hoşça bir-iki saat geçireyim' derdindeyseniz işte size İspanyol kadınlarını daha yakından tanımak ve onları neyin bu kadar cazibeli kıldığını anlamak için güzel bir fırsat. Sıradan olarak adlandırabileceğimiz mütevazı bir İspanyol ailesinin 3 kuşak kadınlarının hikayesini izlerken, İspanyol kadınlarının kendi doğallıklarındaki sıradışılığı fark edeceksiniz. Ve Penolope Cruz'un yaşının verdiği olgunluk, cazibe, çocuk rollerinden çıkıp anneliğe ne kadar yakıştığına, kendi dilinde söylediği şarkılarla "Muhteşem!"in bile tarif etmekte az kalacağı kadifemsi sesine, ipek gibi cildine ve bolca yukarı kadrajdan dikizlenmiş dolgun göğüslerine film boyunca şahitlik edeceksiniz...