Milliyetçilik!
Kahvede gele atan sarı çizmeli Mehmet Ağa söylemiş olsa (Ki memleketin bütün kahvehaneleri en önemli kavramlar üzerine ahkam kesen böyle ağalarla imanına kadar doludur) ciddiye alıp da üzerinde konuşmaya değmezdi. Ama DenizBaykal konuya bu şekilde vurgu yapınca el mecbur konuşmak zorunda kalıyoruz.
***
Deniz Baykal diyor ki: - Milliyetçilik elbette olacak, milleti elbette seveceğiz. Kimse milliyetçilikten korkmasın!
***
Bu ülkede, vatan, millet ve devlet yolunda kendisini feda etmeye hazır olduğunu öne sürerek ortaya çıkanlara şöyle diyen var mı: - Ülkenizi ve milletinizi niçin seviyorsunuz, kardeşim? Hayır. Çünkü bir şey söylemek en basit ifade ile dangalaklık olurdu.
***
Peki ne söylüyoruz: Milliyetçilik kavramı, basiret ve birikim sahibi olmayan ellerde, hukuk, insanlık ve toplum düşmanı bir silaha kolayca dönüşebilir. Ayrıca, bazı gizli eller tarafından da kötüye kullanılabilir. O yüzden ben bir vatandaş olarak, Deniz Baykal'dan tam da bu zamanda, milliyetçilik kavramı üzerine bu şekilde vurgu yapmamasını beklerim. Kaldı ki Deniz Baykal, millet ile milliyet kavramları arasındaki esaslı farkı, bu sebeple ulusçuluk ile milliyetçilik arasındaki farkı da pekala bilir. Ulusçuluk ne kadar kapsayıcı ve ırkçılık ve faşizm gibi hastalıklara karşı ne kadar koruyucu ise, milliyetçilik bir o kadar dışlayıcı ve hastalıklara açık bir kavram.
***
Entelektüellerin kendi aralarında ferahlıkla tartışıp üzerinde kolayca anlaşabildikleri kavramları, kamuoyuna arz ederken, çok daha dikkatli ve özenli olmak gerektiğini hatırlatmak zorunda kalmak bile gerçekten acı. Allah CHP'ye daha uzun ömürler versin, seçimlerde bol bol oy da ihsan etsin ama şu memleketin kavramsal kavrayışları da biraz daha ileriye gitsin, ne olur?