İsmail Cem diye biri
Bu memleketten İsmailCem isimli değerli bir insan da geldi ve geçti. Bir gazeteci, yazar veya bir akademisyen olarak sessizce yaşayabilirdi hayatını... Ama o öyle yapmadı. Sorumluluklar aldı. Siyasete katıldı. İyi yetişmiş, şehirli, bilimsel düşünce kapasitesine sahip ve sapına kadar sosyal demokrat, barışçı... İnsanların pek de yüz vermedikleri siyasete katıldı ve çok şey kattı. Özellikle son 50 yılda, Türkiye siyaset atmosferine hakim olan köylülük kültürüne bakarak düşünecek olursanız, İsmailCem o arenada eşine az rastlanır simalardan biriydi. Siyasete, kendi hayatına veya yandaşlarına, hısım akrabalarına bir şeyler katmak için veya sırf iktidar olmanın ve egemenliğin tadını çıkartmak için katılanlara inat, İsmailCem, ülkeye ve topluma bir şeyler kazandırmak için didindi durdu hep!.. Giderek bitkisel hayata giren sosyaldemokrasiyi de savunarak üstelik... Denilebilir ki, sosyal demokrasi hayali, herhalde ne büyük umutlarından ve temsilcilerinden birini kaybetmiştir. Yani sadece milletimizin değil, sosyaldemokrasininveyaenazındanAvrupatarzıbirdemokrasitalebinindebaşısağolsun, demek yanlış olmayacak.
***
Kişisel terbiyesi, olgun kişiliği, yumuşak huyluluğu ve barışçılığı ile de hatırlanacaktır İsmail Cem! Kavgayı, boğazlaşmayı, itişip kakışmayı seven, uygarca tartışmaktan haz etmeyen Türkiye için örnek bir isim olmuştu İsmail Cem... O örnek olmuştu ama örnek alınmamıştı... Ölümünün, menfur bir cinayetin işlendiği günlere tesadüf etmesi de kaderin bir oyunudur sanki... "İsmail Cem'i, solun ve sosyal demokrasinin sorunları kanser etti" demek, bilmem ki abartı olur muydu? Allah rahmet eylesin, ailesine sabırlar versin...