Ne kadar fark var?
Bilim insanlarının kafasını yüzyıllardır en fazla meşgul eden soru şu oldu: İnsanoğlunasılevrimleşti? Evrim sürecini kabul etmeyenlerin zaten merak ettiği bir konu yoktu; tekmil beniadem tayfası nihayet Hz.Adem'in tufaya gelip HavvaAnamız'ın yasak elmasına haaart diye ısırık atmasından "halk" olmuşlardı. Fakat bilim insanları bu tezlerle yetinmiyor, meselenin aslını anlamaya çalışıyorlardı. Sonuçta, birçok bulguyu bir araya getirerek ve on yıllarca didinerek, insanın bir insanlaşma süreci ile öteki mahlukattan ayrıldığına hükmettiler.
***
Bizler de hepimiz sevindik. Biz hayvan değil insanız hemşehrim, şeklinde böbürlenmeye başladık. Mamafih, bırakın çok uzakları, şu burnumuzun dibindeki Irak'ta insanoğlunun yarattığı gaddarlık, canavarlık ve bedbahtlıklara bakıldığında, ne kadar insanlaşabildiğimiz de ayrıca tartışılmalıdır. Şimdi gelelim son bombaya: Öyle bir hadise meydana gelmiş ki Kamboçya'da, insana şaşkınlıktan dudak ısırtır ve de şu soruyu tekrardan gündeme getirir: Kabul, insanlaşmamız bilmem şu kadar milyon yıl almıştır da, bir sebeple yeniden hayvanlaşmamız acaba ne kadar alır? Yani insanoğlu, şartları gerçekleşirse, ne kadar zamanda hayvanlaşır? Olayı anlatayım:
***
8 yaşındaki Rochom P'ngieng isimli küçük bir kız, ormanda hayvan otlatırken kaybolmuştu. Bütün aramalara rağmen bulunamadı. 19 yıl ormanda yaşadı. Geçenlerde bir köylünün sepetindeki yiyecekler çalışınca, şüphelenen köylüler tarafından ormanda bulundu. 27 yaşındaydı. Çırılçıplaktı. Konuşmayı unutmuştu. Yarı hayvan-yarı insan durumundaydı. Polis Şefi Mao, şu açıklamayı yaptı: - Gerçekten insanla hayvan karışımı bir şey. Gündüzleri uyuyor, geceleri uyumuyor. Aramıza aldığımız için çok kuşkulu ve endişeli...
***
Sorduğum soruya cevabı buldunuz sanırım. Milyonlarca yılda insanlaşan insanoğlunun, kaç vakitte hayvanlaşabildiği herhalde çok açık. Epi topu 20-30 yıl bir ormanda ve başka insanlarla hiç temas kurmadan yalnız kalmak yeterli... Buradan tabii şu olumlu sonuç da çıkartılabilir. Demek ki, insan olarak kalabilmemiz için birbirimizle iletişim içinde olmaya mecburuz. Yani, birbirimize sandığımızdan daha fazla muhtacız.