Ben ne yaptım... Saddam Hüseyin idam edileli 20 gün oldu. Çok büyük yankılar uyandırdı bütün dünyada Saddam'ın asılması. Ve tabii, bu infazın bir televole programı gibi bütün dünyaya yayılması da yüreğinde insana dair duygu ve birikimler taşıyan herkesi en azından tiksindirdi.
***
Hal böyleyken ben, o günden beri konuyla ilgili tek satır yorum yapmadım. Oysa, üzerine çok değişik yorumlar yapılabilecek oranda önemli bir hadiseydi bu Kendi kendime hep sordum, niye ben bu konuya hiç girmedim diye... Şimdi sebebini açıklıyorum, çünkü nihayet buldum.
***
İnanır mısınız, ben Saddam'ın infaz fotoğraflarına ne gazetelerde yayınlandığında baktım ne de internette devreye sokulan cep telefonu çekimlerine baktım. Hiçbirine bakmadım.
***
İnternet sayfalarındaki yorumları da hiç merak etmedim, tek satır okumadım. Bunu bir şeyi bilerek, bir tavır veya duruş adına yapmadım. Kendiğinden böyle oldu. Galiba şudur:
***
Bir zalime karşı uygulanmış olsa da ben, başka zalimlerin ortaya koydukları zulmü seyretmedim bile... Ölüm oyunlarına, zulme, gaddarlığa seyirci olmadım. İşte bunun için yorum falan da yapmak içimden gelmedi, hâlâ gelmiyor. Amerikalılar, Iraklılar, onların iktidar kavgaları, alabildiğine gaddarlaşmaları, mezalimleri beni ilgilendiriyor elbette. Tepki duyuyorum ve gösteriyorum her fırsatta... Ama bir dünyalı, bir insan olarak bana gaddarlıklarını seyrettiremezler. Beni seyirci yapamazlar. Nitekim bütün bu sürede, bir tek televizyon haberini de açmış ve seyretmiş değilim. Televizyonları ile evlerimize girip, kalkıştıkları ölüm fuhuşuna bizi ortak edemezler.