Polisin yaptığına bakın!
Gazetede yıllardır birlikte çalıştığımız bir arkadaşımız, başına gelen olayı anlattı. Fıkra gibi... Arkadaşımız 34 RJZ 82 plakalı özel otomobili ile 16 Ocak'ta Bursa'ya doğru yol almakta iken, 35 NDA 55 plakalı Ayhan Esen yönetimindeki kamyon tarafından sollanıyor, bununla da bitmiyor kamyon arkadaşımızın otomobiline sol taraftan çarpıyor. Neye uğradığını şaşıran arkadaşımız, ani frene basmasının kontrolü kaybetmesine yol açabileceğini düşünerek, tam bir soğukkanlılıkla çarpışma mahallinden bir miktar ötede durabiliyor ancak... Kusurlu olan kamyoncu da duruyor. Birlikte polis çağrıyorlar, tutanak tutulması için... Bursa Trafik Şubesi'ne bağlı görev yapan polis memurları Mükremin Kibaroğlu ile Fatih Akgüney, olay yerine geliyorlar... Görgü tanıklarının ifadesi ve hatta kamyon şoförünün ikrarı sayesinde, eşi ile birlikte seyahat eden arkadaşımızın kusursuz olduğu, neredeyse feci bir şekilde bitebilecek bir kazadan ucuz kurtulduğu anlaşılıyor. Fakat bu 2 memur arkadaş ne yapıyorlar biliyor musunuz? Bir tutanak tutuyorlar ve şöyle diyorlar: - Kazaya karışan Zürap Akdüz (yani arkadaşımız), kaza yerini terk ettiği için 108 YTL ceza ödeyecektir. Arkadaşımız memurlara anlatıyor: - Kamyon bana çarptığında hemen frene basmadım. Çünkü kontrolü kaybedebilirdim, şarampole yuvarlanabilirdim. Ancak bu sayede hayatımız kurtuldu. Haliyle çarpışmadan biraz ötede durabildik.
***
Memurlar Nuh diyor peygamber demiyor. Ölümden dönmüş ve kusursuz olan sürücüye ceza kesiyorlar. Peki bu ülkede, çarpışmanın olduğu anda zınk diye durulacak şeklinde bir kural var mı? Bu nasıl bir zihniyet ve vatandaşa nasıl bir yaklaşımdır? Trafik polisleri, kazalarda canını zor kurtarmış vatandaşlara ille de ceza kesmek için her yolu denemek zorundalar mı? Amirlerinden böyle talimat mı alıyorlar?