Osteoporoz ve beslenme
Osteoporoz; kısaca, kemiklerimizdeki kalsiyumun kayba uğramasıdır. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Kemiklerimize kalsiyum depolanması anne karnında başlar ve 20'li yaşların ortalarına kadar devam eder. 25-35 yaş aralığında depoladığımız kalsiyum, olağandışı fizyolojik bir durum yok ise aynı kalır. 35 yaşından sonra ise yavaş yavaş azalmaya başlar. Kadınlarda menapozda östrojenin azalmasıyla, erkeklerde de testesteron eksikliği ya da fiziksel başka bir sorun olduğunda kemiklerden kalsiyum kaybı artmaya başlar. Bizim bu hastalıktan korunmamız için neler yapmamız gerekir? 1- İlk önce kalsiyum depolarımızı iyi doldurmaya çalışmalıyız. Özellikle çocuk ve gençlik çağındaki yeni nesli uyarmalıyız. Her gün düzenli olarak kaliteli (vücuda biyoyararlılığı yüksek) kalsiyum kaynaklarından tüketmeye özen göstermeleri gerekir. 2-3 karper peynir büyüklüğünde herhangi bir peynir çeşidi, 2-3 su bardağı kadar süt ya da yoğurt, arada sırada da sütlü tatlı veya dondurma yemek de hayli keyifli olacaktır. 2- Şimdi 20'li yaşların ortalarını geçtiysek neler yapmalıyız? Öncelikle kemiklerimize depoladığımız kalsiyumu kaybetmemeye ve günlük kalsiyum ihtiyacımızı mutlaka karşılamamız gerekiyor. 1-2 karper büyüklüğünde peynir, 1-2 su bardağı süt ya da yoğurt, haftada 1-2 kez sütlü tatlı ve öğünlerde bol yeşillikli salataları ihmal etmemeliyiz. 3- Gebelik ve süt verme döneminde kalsiyum ihtiyacı artış gösterir. Bu sebeple günlük tüketime gebeliğin son üç ayında ve emzirme dönemi boyunca 1-2 karper büyüklüğü peynir ve 2 su bardağı kadar süt ya da yoğurt eklemeliyiz. 4- Orta yaşlara gelince; (menapoz dönemine) kemik yoğunluğu ölçümünü yaptırıp, kemiklerimizin ne durumda olduğunu görmemiz gerekir. Eğer her şey normal ise eskisi gibi normal günlük ihtiyaçları karşılamaya devam edebiliriz (ikinci maddedeki gibi). Ancak, kemiklerden çözünme başlamış veya bir süredir devam ediyorsa, doktorunuzun önerdiği ilaç desteklerinin yanı sıra gebe ve emzikli kadınlara önerdiğimiz gibi eklemeler yaparak kalsiyum tüketimini arttırmalıyız. Eğer kan yağlarımızın düzeyi yüksek ise (kolesterol, trigliserid gibi) süt, yoğurt ve peynirin az yağlısını ya da yağsız olan türlerini tüketebiliriz. Kalsiyum atımına yardımcı olan kafeinli içeceklerden de (kahve ve kola gibi) uzak durmalıyız. Doktorun önerdiği egzersiz programı var ise mutlaka düzenli yapmalıyız. Bu programa hafif tempolu yürüyüşleri de ekleyebilirsiniz. Sağlıklı kemikler ve dimdik bir omurgaya sahip olmanız dileğiyle...