Yargısız infaz ve şantaj Orman yağması üzerinden siyaset yapmak yerine, kusurlu kişileri ve yanlışları teşhis edip, elbirliğiyle tabiatı korumaya çalışalım. 1991'de DYP'den Orman Bakanı olan Hasan Ekinci, Acarkent'teki villaları dolayısıyla suçlanıyor. Ama villaları alırken Orman Bakanı değildi. Buna mukabil, Hasan Ekinci 12 Eylül darbesi öncesinde de Orman Bakanı'ydı. Siyaseten yasaklanınca, Acarlar'ın ağırlıklı olarak hissedar bulunduğu Modaköy A.Ş.'nin Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. Bu görevi karşılığında kendisine Serdaroğlu Özel Ormanı olarak bilinen arazinin % 11'lik hissesi verildi. Sonunda da hisseler villaya dönüştü. İsmet Acar'ın eski bir Orman Bakanı'nı Modaköy A.Ş.'nin Genel Müdürü yapmasında ve ücretle yetinmeyip % 11'lik hisse vermesinde, Ekinci'nin Orman Bakanlığı camiası ile yakın ilişkileri rol oynamış olabilir mi?
***
İsmet Acar, Habertürk televizyonuna çıktı ve Pepe'nin özel ormanlarla uğraştığını, buna mukabil, bazı devlet ormanlarını özel şahıslara tahsis ettiğini ileri sürdü. Bu doğru mu? "Özel orman" demişken, Kemer Country'yi hatırlayalım. Burası, turizm amaçlı kullanılması kaydıyla özel bir şirkete tahsis edilmişti. Tabiçok eskiden. Bu işin AK Partiyle alâkası yok. Pepe, "Ben elimdeki belgeye bakarım; Turizm Bakanlığı'na sorduk, 'Turistik amaçlı kullanılmaktadır' cevabını aldık" diyor. Oysa gerçeği o da biliyor. "Devre mülk" formülüyle, devlet ormanı özel ormana dönüştürüldü. Şu anda dışarıdan gelenler tesislerden yararlanamıyor.
***
Acarkent tartışması, tabiat varlıklarının daha iyi korunması için halkı bilinçlendirmeye hizmet ettiği ölçüde faydalı olacaktır. Osman Pepe'nin konuya biraz gürültülü bir biçimde girmesi, kamuoyunun dikkatini çekmiş ve çevreye olan ilgiyi arttırmıştır. "4 yıldır neredeydiniz?" sorusu da haksız ve siyasöncelikli bir soru. Zira, Orman Bakanlığı, 2002'de Acaristanbul'a kesin izni vermedi; hemen ardından da ön izni iptâl etti. Acarkent'e inşaat ruhsatı ise 1988'de ANAP'lı Bedrettin Dalan tarafından verildi. 5 yıl sonra süre doldu, ruhsat CHP'li Nurettin Sözen tarafından yenilendi; 1998 ve 2003 yıllarında da, ruhsatı yenileyen Ali Müfit Gürtuna idi. Gürtuna, Fazilet Partili'ydi ama, herkes Tayyip Erdoğan ile ilişkilerinin soğuk olduğunu biliyor. Acarkent'teki çarpık yapılaşmada AK Parti'nin veya Tayyip Erdoğan'ın sorumluluğunu görmek mümkün değil. Ama İsmet Acar, "Bazı devlet ormanları birilerine tahsis ediliyor" iddiasını dile getirirken, gerçekleri ifade ediyorsa, AK Parti kamuoyunu etraflıca aydınlatmak mecburiyetinde kalacak ve belki de herkesi ikna etmekte zorlanacaktır. Bakalım İsmet Acar, iddiasının arkasını getirecek mi? Yoksa bu iddiayı bir nevi şantaj olarak mı ortaya attı?
Orman yağması üzerinden siyaset yapmak yerine, kusurlu kişileri ve yanlışları teşhis edip, elbirliğiyle tabiatı korumaya çalışalım. 1991'de DYP'den Orman Bakanı olan Hasan Ekinci, Acarkent'teki villaları dolayısıyla suçlanıyor. Ama villaları alırken Orman Bakanı değildi. Buna mukabil, Hasan Ekinci 12 Eylül darbesi öncesinde de Orman Bakanı'ydı. Siyaseten yasaklanınca, Acarlar'ın ağırlıklı olarak hissedar bulunduğu Modaköy A.Ş.'nin Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. Bu görevi karşılığında kendisine Serdaroğlu Özel Ormanı olarak bilinen arazinin % 11'lik hissesi verildi. Sonunda da hisseler villaya dönüştü. İsmet Acar'ın eski bir Orman Bakanı'nı Modaköy A.Ş.'nin Genel Müdürü yapmasında ve ücretle yetinmeyip % 11'lik hisse vermesinde, Ekinci'nin Orman Bakanlığı camiası ile yakın ilişkileri rol oynamış olabilir mi? 
