Kanser oluşumu birçok nedene bağlıdır. Yanlış beslenme de bu nedenlerden biridir.Beslenme, yanlış uygulandığında kanser oluşumuna yol açabilen doğru uygulama durumunda ise kanser riskini düşürebilen bir faktördür. (Hiçbir araştırmada besinlerin kansere neden olduğu veya kansere karşı bire bir koruduğu kanıtlanamadıysa da; istatistikler, bazı gıdaların bazı kanser tiplerinin riskini arttırabildiğini veya azaltabildiğini göstermektedir.)Yapılan çalışmalarda, beslenme faktörünün, çoğu kanser türünde yüzde 10 ile yüzde 70 oranları arasında etkili olduğunu göstermektedir.
İdeal vücut ağırlığımızı korumalıyız! Gün içinde tüketilen besinlerin, içeriklerine ve porsiyonlarına dikkat edilmelidir. Özellikle doymuş yağ oranı ve karbonhidrat içeriği yüksek olan besinlerden (tereyağı, kuyruk yağı, sakatat, yağlı et, kızartma, saf şeker içeren besinlerden çikolata, şekerlemeler, yağlı tatlılar, pasta, börek, çörek vb...) uzak durmalıyız.
Kanser riski, şişman kişilerde, kilosu normal kişilere oranla daha fazladır. Özellikle meme, kalınbarsakrektum ve kan kanserleri, şişman kişilerde daha sık görülen kanser türleridir.
Hergün lif almalıyız Kansere karşı, posa (lif) açısından zengin gıdaları gün içinde fazlaca tüketmeliyiz. Bağırsaktaki kanser yapıcı maddeleri kendi bünyesine alarak vücudumuzdan atılmasını sağlayan posa, gün içinde 2530 gr. kadar alınmalıdır.
Beslenmedeki posa içeriğinin, vücudu özellikle kalınbarsak kanserleri riskinden koruduğu, yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Gün içinde, sebzemeyve grubundan ortalama 5 porsiyon ve az işlenmiş tahıl ürünlerinden (tam buğday ekmeği, çavdar, bulgur, tam tahıl ürünleri vb.) tüketmek posa alımı için önemlidir.
Gün içinde ne kadar antioksidan alıyoruz? Avitamini; Vücudun bağışıklık (immün) sisteminin iyi çalışmasını sağlayan A vitamininin ön maddesi karotenlerdir. Karsinojen maddelerin etkisini azaltır. A vitamininin aşırı tüketiminden kaçınmak gerekir.
Kaynakları; Havuç, kırmızıbiber, domates, kavun, muz, yumurta sarısı, karaciğer,
Deri, meme, akciğer ve idrar yollarında kanser oluşum riskini azaltır.
C vitamini; Vücuda giren kimyasal karsinojen maddelerin zararlı etkisini azaltır ve hücre harabiyetini engeller.
Kaynakları; Turunçgiller, yeşilbiber, maydanoz, kivi, domates, karnabahar, kızılcık, çilek, kuşburnu, tere, roka...
Solunum ve yemek borusu, mide kanseri risklerini azaltır.E vitamini; Yağların oksitlenmesini önleyerek, vücudumuzdaki hücrelerin yapısını korur.
Kaynakları; yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, bitkisel sıvı yağlar, lif içeren (rafine edilmemiş) tahıllar, ceviz, badem, fındık
Flavanoidler; Karsinojen(kanser yapan madde) maddelerden vücudu korurlar. Sebze ve meyvelere renk veren pigmentlerin bileşikleridir.
Kaynakları; Tüm sebze ve meyveler; turunçgiller, kayısı, armut, elma, soğan, brokoli, pırasa, maydanoz, soya ürünleri.
Çinko; Beslenmesi büyük ölçüde tahıla bağlı kişilerde, çinko yetersizliği önemli bir sorun haline gelebilmektedir. A vitamininin antikanser etkisini ve savunma sistemlerini güçlendirerek yeni oluşan kanser hücrelerinin öldürülmesine yardımcı olmaktadır.
Kaynakları; Balık, su ürünleri, yumurta, et, mantar, badem, ceviz.
Kalsiyum; Bağırsaklardaki asitlerin karsinojenik etkisini azaltır.
Kaynakları; Süt ve türevleri, yeşil yapraklı sebzeler, marul, maydanoz, kuru meyveler, pekmez, kurubaklagiller...